1
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
973
Okunma
benim dünyam dedi uykulu elleri ile
benim dünyam bu
duru bir yumuşaklığı istemem
hiç bir şey söyleyemeden rehaveti çekiştirdi
ulu sesler aradı kendiliğinden sürüklenen
yeşil yapraklar solmadan koştu
yeni yollar bulup kısalmak istiyordu
içinde büyüyen tesellilere
yaşlı taşların yer değiştirdiği düşü sıktı
yağmurun yalvardığı rüzgarlara
ürpermeyi sordu ıslıklayarak
buluşmayı denedi karanlıklar boyu
beyaz ruhlara
gergin su damlaları bulut sancılı
tepelerin kayırıldığını sanıyor yamaçlar
oysa belirgin ufuk sülietini yitirmek üzere doruklu biçim
doğrusu kaçmak kafa içi seslerden
sorunsuz patikalar çıkmazında
bilgeliğin yalancı ateşini atmak
ve ısınabilmek şafağa kadar arzum
hafif bir tanrı ve sabah tan
tenimin ilk cemrelere dokunuşu
gölgesiz renkler aralığında kuş çığlıkları
kelebek dönüşleri
ve insan yaratan vızıltı
ey kalbim
geçti ve bitti her şey
soyundu karanlıklar vehmini
kalmadı bir şey.
5.0
100% (5)