6
Yorum
12
Beğeni
0,0
Puan
1473
Okunma
İşte; böyle kayboldum varlığınla…
9-
ey ruhuma konan nazenin
Seddülbahir’i oldun kalemimin; ırmakları akmıyor ömrümün!
sermayem hep sana dair; kuşgözü gerdanlardan geçip
soyutlanıyorum hayattan; tanrı vergisi güzelliklerin üstüne çıkıyorum
4-
ruhumu kızıl uçurtma çalıyor gökten ay kızılına bezeniyorum ay kızılına!
karanlıkta ıslık olup kalbimi rahmetiyle yıkasın aydınlık versin diye;
mesken tuttum tenhaları; nazlı gül yağmurları bekler gibi
gün ortasında bulutların gölgesinde bekliyorum
11-
zaman atının terkisinde alev kesiliyor kurşuni söz;
düşlerime tetik düşürüyor gülen çehrem vuruluyor,
billur çağrılarla salayı beliyorum inliyorum
siluetinin şavkı vurmaz mı asi güneşten söylesene!
Bahtımın üstünden uçuşmaz mı mahmur doruklara
acı veren geçmişim
1-
ücra sürgünlere uç(urum)lara çok ama çok severek!
elemli bir mevsimin ardından kapısını aralayıp ta ürkek hayatın
ölüm provaları yaptığım tepelere saygın ile yürümez miyim?
ölümsüz aşk ve ben nar-ı cehenneme derin ah çekerek
içimde biriken hıçkırıklar ve ikrarım inmez miyim -boynu bükük
7-
Elbet tabi inerim sevgili; bir garip tecellidir derim
artık siluetler yansır bedbin yüzüme
bedevi yaşadığım yıllar saçlarımı ağartır
uzanırım akşam alacasına –hiç sevilmediğimi bilerek
arzuların ışıltılı serapa bakarak uyanmasını beklerim ay ışığı altında -umutla
gözlerinin mavisi hicret duygularını dökmüştür çöl sofralarına
acının vurduğu tebessüm taşınıp çehremden
fırtınalarla demlenmiştir hüznüm
artık sabır vadisinde özlem gideririm mor hayat aleviyle uzar gündüzüm
3-
terk-i diyar etmeden şakağımı saadet alın teri
nebuladan haber verir billur bir nefes tütsülenmiş zamanı
kalbimi tekinsiz parçalar yırtıcı nağmeler, kırgın besteler
fani ömür derim varsın kuşatsın dört yanımı -öyle ya adım şair!
nasılsa o’nun şiirleri perdeler; içimde kabarır aşkının tufanı
kanayan yerlerine resmederim; onunla hayal kurduğum aydınlığa
bir tını ağıt yakarım ezeli sevgilim ayyuka sürünürken meçhule
5-
ve sevgili; gözlerin gönlümün derinlerine iz bıraktı
yıllarca azığım heybemdeki deniz aşırı acılar oldu
bir gizemle girdiğin hayatımdan yaralı gurur bırak çık git!
tan vaktinde duran saatlerin zehir zemberek Aheste sesi
ayaklarımı uçurumdan geri getirmesin bağbana yol göründü
ruhum perçeminden süzülüp enkazımı taşısın meçhule
gittiğimde; göçkün kırlangıç
beyaz mektup bırakır başucuna -rüyalarına
içinde şehla bir ahu ağlar
gönlün harabe yüreğin ise tarumar olmasın
10-
beni düşünme ey iki gözüm
kaderin öz benliğini, umudumu yağmalayınca Azrail
vebalim ecele kanatlandı hazan oldu akıbetim:
Kınamada gönlümü
bu dünyanın olmayan gözlerle yaşıyorum korkuyu
ebabil gagalarıyla parçalanıyor da can evim
ölünün bağlanan çenesiyle utanıyorum
aşkın sağanağına kapılıyorum gama uyanıyor hazlar
gözyaşları itiraflarımızı dolduruyor kadehlere
başka söze ne hacet ey sevgili çiğ düşmüş yollara
sebepsiz dondu dudağımız sesler uçuştu tufanla
yükseldikçe arşa; tanrı rahmetiyle kucaklar
8-
ey mihrabına kurban olduğum denizim; umutlan
işte böyle boğuldum kayıtsızlığı yok aşkın
bütün çilelerimi haykırdım duyuramadım
umut girdabına aşkla bandım bel kırdım
sırla yürüdüm kalp dehlizinden içeri!
nirengi tükendi ömrümün sükût yanaklarıma indi
kırgın düşlerim küçük sadelik içinde masal gibi
sitem aleviyle sürüldü dar geçitten
2-
işte benim yanılgım ey sevgili
direnişim alın yazım
gecenin söz verilen saatinde yoksunluk
rüyamı örselediğinde
gözlerinin mavi buğusu ümidim olur kalkanı olur
kirpiklerimden duman gibi tüter
yaktığın ateşin külleri
merhamet çekilir yeryüzünden
güzergâhım bölünür
tabiatta bir tek senin izin
senin dizlerine yürürüm
kelebek olup dalarım peygamber uykusuna.
6-
ey kırkikindilerle yaşayan nisan kızı
zaten dili birdir hıçkırıkla ağlamanın!
sözün sahibi şiiri kuşan sabır devşir ötelerde.