Daralıyor sanki zamanım artık yaşamda ,
Hava simsiyah içerim gibi ayni puslu sisli korkutuyor bazen o sesler
beynimde
şu an çakan şimşekler gibi ayni


Kıtlık yokluk açlık barut kokuları dinmeye çalışsa da oralar da
bana güzel zamanlarını niye ayırmıyorsun diye hesap sorduğum şeyler var işte şu hayata?

Başım deliler gibi ağrıyor babadan kalma şu koskoca evin sadece bir köşesi hayatımı yazıyor baba dan kalma eski bir daktilonun tık tık beni yazan tuşlarında

kısacık şu roman sayfalarında,tüm günahım
o türk subayını yüreğimde soldurmadan yaşatmak
evet bütün günahım bu günah ise eğer..


SORMADAN NİYE GEÇERSİN BENİ YAŞAM?


Zamanın akrep yelkovan saniye yönü ibrelerin de
Ağlayan esmere boyanmış gri puslu akan bulutlara


Daralan gün be gün ses hızı olmuş zalim yüzlü zamana
Umurunda olayım yaşamın sormadan niye geçer beni..


Yaşamın son pimini al tut diye elime tutuşturmuşlar
Çeksem patlayacak un ufak olacak yaşadığım duygular

Tırnak uçlarımda nefretim son hırsıyla tutmasam tırmalar
Umurunda olayım yaşamın sormadan niye geçer beni?


Sus be boşver derim içimdeki isyan kalır yine susta,
Belli etmeden boğulur içimdeki duman rengi bulutta

Toplama derim umut ışığı demet demet yıldızlarda,
Umurunda olayım yaşamın sormadan niye geçer beni


Son demlerinde sırlar yazsam olur koca bir kalın roman,
İnanmıyorum artık var bahçesi dediler aşkın hepsi yalan

Ah beddualar mı var yoksa üzerimde bilmediğim bir düşman,
Umurunda olayım yaşamın sormadan niye geçer beni..


İSMİM ELEFTHERİA BENİM ÖZGÜRLÜK YAZAR OYSA MOTTOSUNDA