6
Yorum
14
Beğeni
5,0
Puan
1434
Okunma
Herkes bağışlayıp sevmelerimi
terk ediyordu beni
sorma her başlangıçta ağrıma gidiyordum
kapanıyordu perde gece oluyordum
kapıda rüzgâr birikiyor diye
kuşkuya düşüyordu
ehli zaman hanelerim
bacağına mil kızılı bir ar sarıp
mecrasında darlanıyordum
o fail o liman kendime duruyordum
densizliğim soluyordu
içim eşiyordu eşrefimi
duraksız eskiyordu bir vakit
kuralı kulağımdan düşüyordu aşk’ın
kılıksızdım ceninse öyle üryan öyle sakin
mahrumum dedim bekle
kalın geliyordu bahar bize
gebeliğini eşkiten bulutlar
tuz hamalına seriyordu bizi
geç geçimsiz geçmişim geç
inancına ters bir harf çokluğuyum
eski bir meyil bu
ihlalin de tarihin
ve
benim bu sevda değişim
sağım sandığım solum gibi
içimden bir kabileyi
kendine taşır gibi
ağırıma gidiyordu