6
Yorum
15
Beğeni
5,0
Puan
2352
Okunma

Gerçekleri yazacak mürekkebim yok her trene el sallayan bir şiirim mutlak
O manzarayı iyi bilirim
Pencerenin ardında gölgeler pencerenin ardında iyi gibiler
Yeşil otların üstüne gün ışırken
Kuzuların hatırına çimenliğe adım atmadan botlarımı çıkardım
Sonsuza değin yaşayan bir yıldız olmadığını gün doğumunda fark ettim
Kapım aralıktı
Gözleri siyah bantlarla kaplı melekler
Sistem tabağını taşıyordu
Piraye uyandı aşk avlusunda tutulan duygularını okşuyordu
Onun kadar acı çekmediğimden inançlıydım hala Tanrı’ya
Doğruldum
İyi misin?
iyi sayılırım
Kötü değilsin!
Kötü sayılmam
Yaşam süresince görülen kabusları hesaplayan bir makine icat edilmiş
Görüntüler saydam bir o kadar ulu
Bir gün
Paravanın arkasında buldum gözlüklerimi
“Kulaklarına değil” diyordu ısrarla “Gözlerine Takacaksın”
Görmeyi bilmedikten sonra ha saçlarına ha kulaklarına
Suçluyum !
Hayata değil şiirlere yakıştığım uzun fakat ağır romanlara
Hepsini ölüme tercih etmediğim için
Bilincim aşık olmanın sakat merdivenlerinde
İki basamak sonrası …
Gerisi bana ait
İnsan yürüyüşü taklit etmeye çalışan tekerlek
İnsandan daha hızlıdır
İnsanlık ideallerimi babamın icra dökümlerinde kaybettim
Size bir itiraf
“Hayatımı renksiz sırların ölümsüz pitonların mahvetmesine izin vermedim”
Çok aylı yıllarımda
Giz ve suları yaşamın istisna yılgınlıklarını
Gelen yeni trenlerde sorgulamadım
Sevgi’den ayrılmamak beni diri tuttu
Sayısız kez çıplak teoriler ve haz dolu küvetlerde yıkandım
Önce ben gittim
Sonra şunlar
Suçsuz olduğunu bile bile insana hüküm verenler
Özgürlük savaşçılarını idam edenler
Anıt Kabir de Anıt Kabir gözü yaşlı içi paslı paşalar
Benden berbat görünüyorlardı
Komik fakat hüzünlü kuşlar
Hala havalanmadı
Düşünmem gerekiyor barış ve huzuru
Önce üstünü örttüğüm gerçeği düşündükten sonra
Koskoca savaşı
Savaşı yerle bir ederek
Sonra barış sonra
Barış
Çok değiştin sen !
Solcu olmak hep fakir kalmak sayılmaz
Gönül zenginliğini züğürt tesellisi sayma kardeşim
Düş gücünü kullan zehirli yılanların seni emzirmesine daha ne kadar
Daha kaç asır dayanacaksın
Bir Cuma günü geldim
Mübarek olduğunu unuttum çakıl taşlarını cebimden çıkardığımda
İbadethane dağılganlığını yaşıyordu
İçeri de az evvel dualar
Dışarı da an evvel kıyımlar ölümler
“Haksızdım” suçlu…
Benim haksız Suçluluk’um hayata değil
“Şiirlere” uzak kaldığım “romanlara” “ insanlığın avuç içinde kaybolmasına”
Geçmiş zaman
Haklısınız
Hayırlı bir Cuma’dan daha kutsal bir gün olamaz Bu Ülke’de…
Not: Sizi sizden kaçıracak özgürlük uyur uyuma uymayı terk ettiğiniz zaman gelecek
Sevgiler
5.0
100% (17)