2
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1745
Okunma
Deniz, balık, Balık!
“denizin ortasında bir balığın
başka balığa sevdâlanması yadırganmamalıydı
belki de- çiçeklerin alınyazısını edinmeye
çocukluğumuzdan başlamıştık”
kuytumu edinmeliyim
saf ve nârinliğimi saklayarak
kendimden. ses duymaya
sessizliğe kapılarak başladıysam
yüzün, ölüme kurulu köprüdür.
‘ah bilsen…
sencil’ onlar
ve kurban atlar kıyasıya
terk ederek kılınmışlığı
varlığına döndüler, öz öldüler.
içimden biri gibi…
içinde filler oynatan çocuklar
kapılarak kumlara
pencere açtılar göğün anlamsızlığına
göğün anlamına… bir balık
başka balık. başka balık
bir balığa. tutun demlerini!
terbiye vermez dalga
kıyıda patlayan sandala…
korunacaksa
yeşermeye çalışan tırtıl
uzaklardan türküler alıntılar
sarhoş adamların
masasına döner
kederin temeline inmek için.
tevgiri bulunamazsa
ahtım olur nallarında
uzaklığın adları.
serbest sevişip, yasak ağlıyorsam
neyin kitabını kutsallaştırır insân?
yağ yağmur, koy koyu
sür sürü, düt düdüğü
açıkça belirtin
yaşamak dediğin
(…)
günlüğü?
azdım çoğunluğunda
hırçın kudurmuşluğun
sâkin ölüme düşen
boğgun bir suda
sâde bir karanfilim…
bir balığa
başka balıktan
damlamamasını öğreteceğim
kendi denizime.
Payanda
5.0
100% (2)