1
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
946
Okunma
Üç Bulut Getirdiğim Gece
I.
bulutlanmıştı göğ
sislenmiş
ya da amatör bir tanrı tarafından karalanmış
bütün bildiğim bu değildi elbet
bütün bildiğim bu olmadı hiç
bu yüzdendi yapışıp kaldığım bu kara ağ
içimden teker teker götürülen
tabutlar ve karmaşa
tabutlar ve karmaşa
kuyuma bırakıldı yine.
ne olsun bacağın
diğer bacaksız önemi
iki midir
üç müdür atlanılan
tek bir günde
neresine yazıtlandı kumaşın pisliği.
kamaştığım bir sevdadan
bana kalan şavkı da yeterdi
acı yerine. avcum
silâhsız ama onurlu ülke!
hiç suçum yoktu uzanırken dağlara
tavşanların günlüğünde bir cümle de bana söylensindi
hepsi bir anne saflığında
kaymış gecelerden uçarak gelen çocuklara
şekerlenmişse öğütlü akşamlar
güneşin fısıldayışı istenirdi…
tutunarak
tutularak
unutularak belki
kızgın sulardan alacağımı aldım
lemoi! sarışınlığını sevdiğim tek yüz
yüzüm
kavgalı ama onurlu ülke!
II.
varsın bana da
ölümün rahminden kaçan
ıslığımdır, kuşkusuz
sevgim. martıların kanadına çarpıp geri gelmeyen
habersiz bir uykudur
savaş sırasında. kapanmaz gözlerimde
gözlerinden damlayan kuduzlukla!
nereyi kabuk görsem hayatıma ilhak!
sonsuzlukla… âh neden
zor söylenecek bu şiir.
at arabaları, evet, onlar
hangi günü alıp götürürler
hangi günü alıp geldiler
neydi onları duraksız yapan
uğraş mı, uğrak mı, uğr mu
ıhlamur kokulu yolların şakaklarında…
imgem yoktur, ilgem vardır mı diyeceğim onlara
süt mü getirin, ud mu
yoksa bu tasa konan keder de soğuk mu
ne desem de bitse bu içimdeki
tastamamlasa anlaşılmazlığımı
kara lânetimi, sevdâmı
kavgamı
bir sabır taşı da ben olsam…
iyi yürekler için.
kimler ki bıraktılar
kendilerini hak etmeyen sulara
düştüler, çarpıştılar
kanadılar bir damlası bile görünmeden
öldürdüler kendilerini
-onlara-
anubis’sem, -ki öyleyim
iyi mi iyi ki farkını düşünür
ve güzel günleri haber vermek isterim
dilerim hiç olmazsa bu zaman çakmağını
yüzlerine sıcacık bir liman da ben koyarım
barok döneminden bir tanrıyla
gülümseme bırakırım iplerinin uçlarına.
III.
tersinden yağan bir yağmur
tüm kadınlığı ve erkekliği bir araya getiren
musluktan medet ummam bazen
isterim ki gözyaşısız olsun yeter ki
çirkin su için yarışmam
yemem hakkını
…’de- açlıktan ölmeyi göze alan bir çocuğun
yeter ki şişsin balonu
yüzsün kâğıttan sevinci
gemisi
neyi varsa, ne istiyorsa o olsun
çocuklar kara tükürüğü olmayan tanrının
masum piçleri! çocukluğum gibi
çarşaf kokuları arasında
duvar dibine kadar sinmiş acılarla
boş insan kovanlarıyla dolu olmasın!
nedir geceleri deliliğimi daha da ortaya çıkartan
ya da onların deliliğini
topyekûn sessizlik şenliği mi
ya da topyekûn gürültü mü içimizdeki.
nasılsa
kusma eylemi
eylemsizliğe kalmaya denk
umarsız son şekillerde
bulutların yamacına sığınarak
geri istiyorum tanışmadığım mutluluğu!
Payanda
5.0
100% (4)