21
Yorum
28
Beğeni
5,0
Puan
1564
Okunma
çocuklar masallara, türküler halaylara doymuyor artık
bu öfke , bu çirkinlik
sildi izlerini denizlerde gezen maviliklerimizin
aman değmesin kimliğimize yaslı annelerin sesi
kaybolmaya razı hayaller, gerçeklerle
kalmadı artık sevdaya dair tasalanmalar
göğün en suskun yerinden karışsam güne
körfeze martı taklidi yapsam
çok uykusuz kaldım Tanrım çölün avuntusuz genzinde
izin almadan soyundum mavinin kardeşliğine
sevdamı göğe salsam
hüzün düşse kirpiklerime
gözlerimden toprağın bereketine
sevdiceğim anlasa bu kokuyu nerden hatırladığını
yağmuru neden bu kadar çok sevdiğini
yıkanıp yıkanıp giyinsek inancın gömleğini
özlemenin en masum gelinciği olsam
dağa taşa yaksam katlanmanın türküsünü
çayır kokusunu içime çeksem
yine de ele avuca sığmaz kederim
teneke bir saksıya eksinler beni sevdiğimle
yüreğimde ateş büyüse büyüse
yine de üşürüm vahşi dünya düzeninde
sarsa kollarını güler yüzlü tüm şiirler
umut ve düşten kalma bir avuç kül olsam
dökün beni denizlere
İzmir bana bir köy olduğumu fısıldadı
şu dünyaya, şu aya, şu kuşlara
hışırdayan kavak olduğumu
dingin ve âşık salınsam
bir rüzgârın akşam serinliğiyle...
5.0
100% (34)