1
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1023
Okunma
Bilir misin kelimelerin gücünü çocuk,
bir kalbi kırar,
bir kalbi aydınlatır bazen,
bazen de bir ananın yüreğine hançer olur saplanır,
gayreti şaşırtıyorsa bilmeden.
Söylediğim,
ananın elinden yediğin ekmek,
göğsünden içtiğin süt
helaldir;
dünya halinde en büyük değer
vücudun ve zihnin teriyle amaldır.
Yok daha ötesi,
paranın ve pulun,
bundan gerçek bir hikayesi…
Gerisi hayaldir,
sonu hüsran…
… ve şöyle buyurdu Zerdüşt
tüm zıtlıkların yaratıcısı
ilahı Hüsrev’den ilhamla:
Nesiller boyu
emek ile sermayenin kavgası var bu dünyada,
sermayenin bir parçasını elimizde tutmak için
hayallerle doldurulduk hepimiz.
Oysa, düzen on binlerce yıl evvel kurulmuş bir kere,
tanrısallaştırılmış hükümdarlarımızı
altına boğmuş köleleştirilmiş atalarımız
ve bu gün biz...
Kaşifler yeni sömürülecek
topraklar bulmuş durmadan.
Altını para olarak değil ama
tanrılara adak olarak süsleyip saklayan
Mayaların, Asteklerin, İnkaların
hazineleri eritilmiş
para olmuş Titanların ülkesinde.
Zalimler alimleri yok etmiş,
tiranlar halklarına zulmetmiş.
Savaşlar türetmiş Adam’ın oğulları,
çapraz kılıçtan geçirilmiş et parçaları,
coğrafyalar değişmiş.
Yedi nesil boyunca kindar
tanrılarının buyruğunda,
yetimler, gözü açılmamış bebeler katledilmiş
vaat edilmiş topraklar adına.
Bu gün gelinen noktada,
hiç bir şeyin çeperi değişmedi,
aynı çarkların devranıyla
borçlandırılıyor
tüm dünya halkları
ve emin olun yakında çıkacak
cihan savaşları…
Devam edecekti ama sustu Zerdüşt,
daha da söyleyecekti
lakin düşünce için soluk verdi
her şeyin yaratıcısı Ahura Mazda.
Tüm bunların arasında,
bir ananın çocuğuna aşkı sorulmaz,
sorgulanmaz,
çünkü aşk, asıl olan tek anlamdır,
gonca gülün dalı, yavru için yaşamdır.
5.0
100% (1)