8
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
1794
Okunma

Ne vakit sussa bir damlacık yüreğim
Zikrine dolanıyor dilim sevdiceğim
Sana akıyor içimin dehlizlerindeki nehirler
Bir damla birikiyor avuçlarımda
Kan mı ter mi
Sen mi ben mi biz mi
Unutuşun kapısını yumruklayan bir el
Günahına ödenen bir bedel
Tövbe beyazı bir yüreğim şimdi
Anılar en siyah kefeni giymeli
Fersiz gözlerimden geçerken
Saçlarının rüzgarında savrulurken tenim
En katı zaptı tutmalı gece
Yaşanmışlıklar yaşan-ma-mışlıklar
Yaşanamayacaklara dair
Şimdi denizlerimin durulma vakti
Zamanın zembereğini kırma
Tükenişinin salasını haykırma vakti
Elemlerin âlemle haşrolduğu bu demde
Hasretine şiirden libaslar giydirme vakti
Bitmeli artık hayalinin gönlümdeki defilesi
Susmalı hüzün okuyan bu bitimsiz senfoni
Gözlerimin melal ile veda vakti
Hazansız bağlarda hazan vakti
Gerçek zamanların e z a n vakti
Mizan vakti ,îzan vakti,zan vakti,an vakti
Fasl-ı bahardayız oysa…
Oysa diriliş yenileniş vakti
Ne hazin sancısını çektiğin
Bir doğumu yaşayamamak
İçimdeki anlamsız kalabalığa dönme vakti
Vuslatın kapısında söylenen
Kıvrak ninnilerin hâmuşluğu giyinme vakti
Yalnızlık vakti
Pişmanlık vakti
Ölüm vakti
Söyle düşsün gözlerin gözlerimden
Sandıkların en derûnuna gömülsün
Yürekleri tutuşturmayan bir arzu
Sadağını boşaltsın gönlündeki aşk
Secdelere düşsün alnın
Adına varan harfleri bir bir yakarken ben
Kopsun aşk kıyametin
Sen aşksızlığı seçtin
Yüreğinin ellerinden tutarken ben
Sen uzakların nöbetini tuttun
Bilme beni demiştim
Bil şimdi
Bilmek ki anayasasıdır tüm acıların
Bilmek ki titremesidir vicdanın
Bilmek ki ölmesidir
Nefsin dua nefesiyle
Bil şimdi
Senden başka bir gönle doğmadım
Ve doğmadı yüreğime senden başkası
Şimdi güneşin batıdan doğma vakti
Ey aşk
Kıyamet vakti.
5.0
100% (15)