23
Yorum
28
Beğeni
5,0
Puan
3166
Okunma

Arasat’ta doğmuşum, aslen cehennemliyim
Ruhunuzda yaşarım sizlerle ölüm, dirim
Yağmur fırtınasıyım, bulutlardan nemliyim
Dramadan ibaret etim, kemiğim, derim
Kırık kalpler durağım, siyam ikizim elem
Gözyaşıyla geçinir yedi göbek sülalem
Tenim matem siyahı, öyle bilir el âlem
Tanımayanım azdır, birçoğuna kaderim
Batan günde cıvayım, dalan gözlerde buğu
Bazen bir dağ olurum, dolmaz fındıkkabuğu
İlmek ilmek dokurum gömüldüğüm boşluğu
Ne yakamdan tutan var ne bir bedel öderim
Oyunum perde perde, cilvem bölüm bölümdür
İsyan; başımın tacı, kahır; gonca gülümdür
Benim olduğum yerde tek özlenen ölümdür
Değişmeyen halefim, o gelir ben giderim
Zamansız yolculuklar sarsılmayan otağım
Çok gemiler batırdı kurumayan batağım
Altın kakma köşküm var, kuştüyünden yatağım
Geceler katran süzer, gündüz mecnun güderim
Yağmur ocaklarında göğe çıkar dumanım
Muallâkta an be an kemirilen zamanım
Gidenlerin ardında bin bir ah u “aman”ım
Ayrılan tüm yolların bedeli benim, derim
Ebatlarım sınırsız, kimse bilmez çapımı
Hiçbir bilim adamı çözemedi yapımı
Bütün tebessümlere kapatmışım kapımı
Gözlerdeki sevinci yerle yeksan ederim
Ölüm, zülüm, ayrılık hepsi canım, ciğerim
Ne yüzümü asarım, ne kaşımı eğerim
Onlarla can bulurum, onlara eş değerim
Cümle kederde keyif, keyiflerde kederim
Evet! Ben keder…
5.0
100% (28)