2
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
4899
Okunma
Eylül
Ne bahardan meltem bu, ne yazdan sıcak nefes,
Son güzün hırçın yeli es, bildiğin gibi es.
Bulutların üstünden göç var diyorsa bir ses,
-Ben sana gelemesem bilirim sen gelirsin,
-Ben seni tanıyorum, sende beni bilirsin.
Aynı denizde köpük, aynı dalga da salız,
Aynı rüzgârda yaprak, aynı yağmura malız,
Aynı derde amele, aynı yüke hamalız.
-Yazı yüreğimizde, sürülsek de fizan’a,
-Ben sana yazılmışım. Eylül, sende hazana.
Her satırda sonbahar izi var izimizde,
Ya gömdük içimize, ya yattı dizimizde.
Sağlam hamurdanmışız, dayandık ikimizde.
-Biz kaldık hazanların iftiharı medarı,
-Ben mevsimlik bağbanı, sen yerli türbedarı.
Daha gülün tohumu düşmeden bağımıza
Sel basmış ovamızı, kar yağmış dağımıza
Değirmen kurmuş kader en güzel çağımıza,
-Mendilimizi sıkıp nasıl da döndürmüşüz,
-Tan yerini öğütmüş, güneşi söndürmüşüz.
Bilmiyorum kaç kere bütün yılları silip,
Kaç kez bahar aradım, cehennemlere inip.
Züleyha’nın gözüne bakıyorum zannedip,
-Çayanın kıskacıymış gözlerimi astığım,
-Kirpiğim kımıldasa kan süzülür yastığım.
Gözden akan yaş mısın, kan mısın yoksa irin?
Leyla mısın ey eylül, aslı mı yahut şirin?
Mecnun-u mutlak beşer, hepsi senin esirin,
-Kollarına koşarlar, hepsi bir bir solsa da,
-Zahir tek bahar sensin, başında son olsa da.
Ne yağmur yağdı eylül, tut ki ne de ıslandık.
Ucu açık bir yoldu, son tepeye yaslandık,
Gurubu kucaklayan dağlar gibi paslandık.
-Hangi tarafa dönsek bin kızıl bir desenden
-Nakış’ı benden eylül, Hak bilir birde senden.
Dünyanın düzeninde ne ebat var ne boyut,
Tüm baharlar görece ve tüm çiçekler soyut.
Ninni söyle sonsuzluk, beni dizinde uyut.
-Gün olsak menzilimiz madem güneş batımı,
-Ne fark eder bir asır, ya da bir ok atımı.
Yapraklar mı emanet, rüzgâr mı itaatsiz?
Bulutlar mı çok dolu, yağmurlar mı saatsiz?
Ömür mü kısa geldi, zaman mı kanaatsiz?
-Nelerin başlangıcı bitenlerin son demi?
-Eylül! Bu soruların cevapları sende mi?
Yağmur iklimlerinin gelmişse son sapağı,
Ne yastık ister başım, ne elyaf ne yapağı,
Bir siyah tülbent gibi göklerin göz kapağı,
-Çekilirken üstüme; ölüm dediklerinden,
-İçmeye geldim eylül, nemli kirpiklerinden.
Şefik Tiryaki
5.0
100% (5)