10
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
6315
Okunma

Ey bedenimden öte ruhumun aşkla bağlı olduğu can yoldaşım
Bir gurbetti gençliğim sensiz, şimdi yine gurbetteyim yaşlanıyorum sessiz ve sensiz...
hüzün yağıyor yine gökyüzünden
ıslak sözler sıralanmış şiire
buğulu bakışlar aşina bu gidişe
ah kasım; çöktü yine o kasvet yüzün
toprak kabardı sızladı yüreğim
düğümlenir boğazımda hıçkırık
hüzünlü şarkılar çınlar kulağımda
ateş düştü yine ciğerime
çöktü o karanlık gece üstüme
mevsimler hazana uğrar bu iklimi soğuk şehirde
yağma üzerime hüzünlü gözlerinle
yağma ey sıcak düşlerin ısıttığı sabahlarım zemheri
şu yüksek dağlara düşen aklara bakma
üşütür beyaza boğulan kasım
çalma mızrabı dertli sazım dalma hüzün göllerine
ıslanır ayazında buz tutan hislerim
dokunma ateşim söner aşk ikliminde
yıllar var ki kaderimi dinledim
kederden uzak bir mevsim diledim
duaya açılan pencerem dilim
kurak çöllere döndü semaya uzanan ellerim
yağıyor yağmasına yağmurda
ıslanan sadece yoklukla inleyen bedenim
oysa bereket diyorlar
bahara yol diyorlar
hayır diyorum
yağmasın böyle yağmur
hüzne boyanmasın evren
yine hazan düşmesin lisana
avaz avaz haykırıyorum canana
salma beni bu cihanda sensizlik yağmuruna
kaç hüzün karası gece çöktü üzerime
kaç güneş battı saymadım
ateş diyorlar cemreye yana yana doymadım
derin yaralar var şimdi yüreğimde közlenen
buz kesen bedenime inat cananı bekleyen
/Lisana hüzün yağarken aç gönül kapını şiirin geldi/
5.0
100% (7)