3
Yorum
29
Beğeni
5,0
Puan
940
Okunma
Ey Aşk’tan uzak kalan kişi
Zihnimin ücrların da sinlenen sevda yarasıydın em’siz
Yasaklı düşler tuzak rû be rû hallerin ayan
Dilindeki sözlere tezat şiiler asılır yargısız infaz edilir tüm eylemler
Sen bana teğet geçerken ben kendi dilimdeki lisanla dökülüyordum yalnızlığın koynuna
Kendi yalnızlığımla ağlıyor ve yine kendi aynamda cehremi kesiyordum parça pinçik
Benimde var geceden siyah gizlerim
Karanlık sokaklar gibi izbe ve metruk hallerim.
Sonra hüzünle beslenen derin delhizlerim ve daha birçok şey
Öyle çok sarhoş gecelerim var ki tüm fallarımda çıkan
Zaman tüneline eklenen kaybolduğum yıllarım
Sen bilmezsin yüreğimin bu yıkık dökük duvarlarını
Alt yazılı bir filmin fragmanı gibi karmaşık ve anlamsız ağlamaları hıçkırarak günceller hayat döngüsü
Ben kendi habitatının baş rolünde perdelerin ardında sürgün o ölümlü
Fani de diyorlar esasen
Bazen hoyrat esiyor iklim buralarda, bazen haydut bir kavganın önünde diz çöküyor bir lokma bir hırka geziyor
Mecnundan miras münzevi hallerim
Sen bana bakma söylediğim şarkılara takılma
Kayıp çocukluğumun öksüz melodilerini ezber etmiş zihnimin şirazesi kayık
Küçük fısıltılar eşlik eder bazen, bazen uluorta haykırır kulaklarım sağır ve bazen de dilimde jilet kesiği kangren olur dolanır kalabalıklardan uzak
Ve sen sevmelerden söylemler ekerken şiirlere hangi yalan kavganın ortasına mihladın ki böyle damarlarımdaki kan çekilir tenim solarken kış rehaveti bedenime çöker
Haydi, bir ağıt yak yalanda olsa biraz hüzün şöyle aşık’ı mechur makamından.
Nuray AYHAN...
5.0
100% (16)