12
Yorum
13
Beğeni
5,0
Puan
1368
Okunma

vazgeç
omzunda bıraktım di’li geçmişi
ve kansız izim
bacakların saklasın beni
oynaşıyorum tahta masamda
çığlık çığlığa çoğalıyor insan gecenin koynunda
duvarımı öpen gölgeni bozuyorum plastik sevişmelerde
saçlarım ilk defa açık
günaha giriyor kızılca diplerim
rahmim yaralı
dikişlerim kalınca saplandı doğurgan bölgeme
uzun yüzünü hatırlıyorum
yavrun süzülürken soğuk kaseye
parmakları değdi hayal meyal dudaklarıma
o gün bıraktım hayatı
olmak olmadığın kadar sahici
amonyak kokuyor tensel çizgilerim
topla cinayetimi
ruhumun içindeki azınlık baş kaldırıyor
savunman soysun kabuklarını
tanrı’nın mahkemesi acıdır arafta
ademin havvası göçe zorlanırken elmanın çürüğünde
iblis uyanmıştı çoktan
ve sen
aynı hikayenin kahramanı
kaça sattın anayasal arzularımı
yaşasaydı kırmızı noktası
oluşacaktı saçları bulantı eşliğinde
uykular talan ediyor rüyaları
kaldırımlar
kentin ironik vitrinleri karartıyor gözlerimi
yaşlarım yağmurun anatomisine yakın
sağnağı kızgın
bir çuval dolusu veda depoladım sana
o hastane çıkışı
söylenmemiş merhabaları gömdüm boğazıma
elveda
anımsamıyorum rüzgarını
kurşuni akşamları
sahlebin dibindeki sıcak şevki
uğurluyorum
kış ortasında...
lamour
5.0
100% (18)