7
Yorum
13
Beğeni
5,0
Puan
1586
Okunma

tanrı
ışığı söndür
aksim kesiliyor alenen
saat kaç
yolculuğum başlayacak
valizim bitkin benimsemiyor avcumu
gövdem başka bir nefesi istiyor
yaşlı sarmaşığın toprağında bıraktı ilk kez
o gün
yaklaştı ergen yusufcuk
kır saçım dikkatini çekti ölümün
firari kaçışlar sıyrıldı aklımdan
delirdi mi
yoksa
şehrin ünlü filozofu
kış başlıyor
üstü açık kaldı kelimelerin
sabaha yakın uğra kalemin menziline
o an
açılıyor kafesim göğe
lakin içimdeki replik sakıncalı
ayıldığında doyuyorsun doyuma sigaran çağırıyorsa
ikindi yarısı yarıldı yağmur
hislerim sarımtırak renginde günahkar
eylül sonrası
darbesel öyküler okuyorum çocukluğuma
taş plağın cızırtılı nahoşluğunda
sevişiyorum
sokağım bükülüyor her boşalımda
bitkisel yanlızlık
tabi iklimlerin aromatik şarkıları akıyor beynime
ölü bir yılan döküyor derisini dilime
gözleri iri
zehri süt beyazı
kimliğini sahra’nın kederine bırakmış
gün batımı kılındı cenazesi
kördüm
toprağın kefeni sızarken omurgasına
ayrılığın zamanı yaklaşıyor
çıplak yaram
düşünürün düşü düşmandır kendisine
geçici bir felç indi kentime
dayanmak gereksiz
mimoza kopartırken yaprağını bahar başı
çoğalıyorum kısır ülkemde
spermlerim yorgun
ilk defa..
lamour
5.0
100% (17)