9
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
1606
Okunma

Bilip de susmak ne zordur, basit ve çıplak yalan hayat...
Sustum yalanlara baki insanların
İkiyüzlü avuntularına
Kucak açılan yeminleriyle
Yere düşmeyen yüzleri arasında
Gidip gelmelerine inat
Sustum…
Açmayan gonca güllerin
Kokusu gibiydi
Yarsız düşleri
Güne çıkar zamansız
Saklı kalmış düşleri
Kulak arkası edip ziyan olmuşluklarını
Nefretin adını mavi suların rengine boyayıp
Limanı olmayan bir aşkın gölgesine
Bulayıp sessiz harflere
İsimsiz bir adaya bırakırlar, gizli arsızlıkları
Geçmez susuz dilin inancı
Bir kibrit yanığı kadardır sevilerin sancısı
Bir yüreğe beş çeşit aşk düşerken
Göç başlar mevsimsiz diyarlara
Yolu izi bilinmez
Hangi çeşit olduğu sevdanın
Sayısızdır güvene kundaklanmış cümleler
Oysa yetimdir hepsi
Gelip geçilen han kapısına döner yürek
Azgın bir yara kaplar, acılı
Sedirine gölge düşmez
Yalanlarla örtülüdür hep üzeri
Bundandır aydınlık görünüşü
Haydi, topla hayat kırık dökük insanları
Kirlendikçe elleri ayakları
Ezip geçilen yaralı
Yarım yamalak sevdaları
Kararttıkça ömrün geri kalanını
Çek çekebilirsen temize
Ömrün geri kalanını
s.ç
5.0
100% (12)