3
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
1164
Okunma
Ölenlere
intihar eden arkadaşım’a..
gecikeceğini söyleseydin
takvimleri yırtmayı bırakır ağzını dinlerdim
sonra çok çocukça güldüğümüz kaldırıma uzanır
göğü seyrederdim
bütün ciddiyetimle sevişirdim seninle
sonra dağılır uyurduk aynı toprakta
bedene ihtiyaç duymayan iki ruh gibi
küllerimizi alırlardı her gece
biz yeni küllerden dağılana kadar
sen saçlarını o kıza adadığından beri
ben geçmişe doğru dökülüyorum
nefret ediyorum insanlardan
ve kadınlar, kadınlar
işte onları ağzıma bile almıyorum
senin ağzından dinlediğimden beri
gecenin kül tablasına basıyorum yazgıyı
ne zaman bir çelenk göndersem kuşkulara
seni anımsıyorum
ölmemeliydin
ölmediğin günlerin hatrına en azından
bunu hemen hemen her gün yapmalıydın
ta ki ben göçene kadar buralardan
her ölüm anısına bencilliktir hayatın
her hayat ölümün taze gülleridir
artık başka dünya’dan konuşmuyorum seninle
anlayacağın dilde yakıyorum bu ağıdı
aynı sevimsizliği istiyorum uçuk bir bardan
içkime damlasın istiyorum yine gözyaşların
annene yalvarıyorum yeniden olabilme ihtimali
babandan esirgemiyorum mermileri
ve değişmedi buralar
yine yaşıyor o kadın, hiç istemeyeceğin şekilde
ağzında ağzı yok, ağzında ağzı başkasının
nasıl katlanılır, nasıl katıksızlaşılır
demliyorum o son çayımızı yeniden
hiç bıkmadan
her
kadın
gülümsediğinde
bir
başkasına
neden konuşmuyorsun benimle
tanrıya küsmezsin sen ki
ondan bari bir haber yolla
saçlarını adadığın kadınla
tozunu alıyorum söylediklerinin
tekrar tekrar dinliyorum
o son soluğundaki kaygıları
şimdi şakırdamıyorum bir tek kelime bile sevdaya
yargıçların ağır hükümleri beni esir almıyor artık
vicdanım sen yokken çok rahat
pişman değilim insanları yiyen mideyi sana anlattığıma
ama kadınlara
kadınına
işte o gece kaçıp her yolu denediğin uçurumlara
söyleyeceklerim var
lütfen oradan bana bir haber yolla
bağırsan da olur yine kırgın duyunla
hatırlarsan
aynı mızıkayı çalıp vurulmuştuk
orta yerimizde yontma taş devrinden misaller
dağları ikiye ayırır kadınları ayıramazdık ya
sevişince fena sevişmeyince daha fena olanlardandık işte
yoksa şerit çekip gözlerine gelen geçen yalnızları saymak
hiç de uğraşım değil artık
insan ölene üzülmez ki
üzülmüyorum sana
kendimi ağlatıyorum arasıra
kendime üzülüyorum yalnızca
ve tutuşturduğumuz ev
bizden daha büyük yanmıyor
yuttuğumuz ekmek
bizden daha büyük değil
ve kavgamız
ki kavgamız hepsinden yüce sevda
nasıl anlatmalı sana nasıl ama
bir kuşun geçerken izlenişi vardı parmak uçlarında
ne dokunurdum ne tam aynı hizada gösterirdim seni soranlara
gecikeceğini söyleseydin
ufka batmazdı gözlerim aynı hızla
ve takvimler bir kadın gibi yırtılmıyor buralarda hâlâ
demliyorum o son çayımızı yeniden
hiç bıkmadan
her
kadın
gülümsediğinde
bir
başkasına!
Payanda
5.0
100% (7)