18
Yorum
28
Beğeni
5,0
Puan
2217
Okunma

limanlar da susar bir gün
ve rıhtım usul usul ağlar
kelimelerimi kuşattığın her seher vakti
yıkanır sokaklar,
ürkek bir geceye daha hazırlanır caddeler
ahh "hani o saçlarıma taç yaptığın çiçekler"..
sesin süzüldükçe içime içime
dağılır üstümüzden gri bulutlar
özlemin renk
tebessümün ahenk
derken
dillerin kardeşliği yazılır
ve bin dereden mavisu taşınır
bağrımızdan şiir döküldükçe Arnavut kaldırımına
İstanbul taşar çığlıklarımızdan
ve sürükler varoşlarını birer birer
masamızda gelincik
zulamızda günebakan
heyy sen
çaldır gözlerimi maestro,
iğnelerinden geçsin sessizliğim
geniş alanlar
ucuz paslaşmalar
bırak
üstüme çullansınlar,
yoksa/n kırılır buz kütlelerim
gece saçlarımızı keserken
ve üşüyorken gurbet ertesi sardunyalar
aralanır şiir penceren
hani bu vakitler çömelirsin ya ümitlerime
bu yüzdendir
öpmeye kıyamadığım
Tanrı"nın sesindeki keder
....ve sonra hüzün,
iğnesini batırdıkça sonbaharın kalbine
muhbirler yapışır eteğime
haydi indir ayaklarını şiire,
can zamanıdır,
aşk"a, suya ve toprağa..
miNe güLtepe
07.temmuz.2012
seçici kurula ve değerli şiir dostlarına teşekkür ve sevgilerimle..
5.0
100% (31)