(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Sevgili Şairin İzniyle, teknik anlamda, eleştirel birkaç şey söylemek isterim.
Cebimde gün sanrısı düşler… İklim iklim üşüyorum göz öbeklerinde Birkaç anının yerini değiştirdim sen olmayalı Bir(de) solar oldu saksıdaki çiçekler -- Şiirin girişi güzel, çarpıcı. Sadece son dizede bir klavye hatası var: (Bir/de) de ayrı yazılmalı> Bir de * Ardan …huydan…sardunyalardan geçtim bu gece Birkaç ayet indirsin diye ,gökyüzüne (yatırdım tüm paramı) -- Bu ikili öbeğin de ilk dizesini sevdim; ilk dört dizenin tamamlayıcısı gibi geldi bana ama süreğindeki 'gökyüzüne para yatırmak', -i bir göndermesi varsa da- ifade olarak şiirsel değil. Gündelik Dil'e yaslanmış. Halbuki daha üstü örtük, sezgisel bir dize kuruluşu bekliyor insan. Bana kalsa, orayı tek dize olarak bırakmayı düşünürdüm. Güçlü bir söylem. *
Rakının (da) dibi gelmiş hayret ! Nasıl (da) farketmemişim özleminle içtiğimizi İki kişilik masaya bir ömür’lük yeter mi ? -- Burada ilk iki dizede üst üste gelen (da)lı söyleyiş, kulağı ve dili yoruyor sanki. Belki ikinci (da) kalkabilir. Ya da Şiirde "eksiltmeli dil" adına, (Nasıl da) tamamen çıkarılabilir. Belki şöyle Rakının da dibi gelmiş hayret Farketmemişim özleminle içtiğimizi İki kişilik masaya bir ömür'lük yeter mi ------------- Necatigil ne demişti:"Şiir, kata kata değil, ata ata yazılır." Sözcük ekonomisi çok önemli. Bir de dize sonlarındaki imler hem görsel hem de zihinsel anlamda, okuru yormakta. O nedenle kullanılmasa, daha iyi bence. * * Bir kaçış aradığını duydum kalbinden Geç benim köylerimden,ovalarıma sığın -- Güzel bir öbek. (Aradaki virgüle gerek yok bence) * * *
(Bir de) köşebaşında bekleyen Yosma’dan laf arası uyruk al kendine Bir selamım yeter yok yolundan (kolaylıkla) geçmene -- Burada iki yere takıldım. (Bir de) girişte de vardı. Sanki olmasa da olur. İkinci dizedeki (kolaylıkla) hali, alttaki ikilide (göç etmek kolay değil...) söyleminde bir sözcük tekrarına düşerek, şiiri zayıflatmış. O nedenle buradaki (kolaylıkla) belki çıkarılabilir. Öneri: Köşebaşında bekleyen yosmadan uyruk al kendine laf arası Bir selamım yeter yok yolundan geçmen için **
Göç etmek kolay değil sevgilim (Yüreğimin) cömertliğine sığınıp, (kalbimde) uyuyarak kaçabilirsin -- Sanırım, şiirin en sıkıntılı yeri burası (ikinci dize). Hem 'yürek' hem de 'kalp' sözcüğünü peşpeşe kullanmak, iyi durmamış. Birini eksitmekte yarar var. Belki şöyle bir kurgu: Göç etmek kolay değil sevgilim Cömertliğine sığındığın kalbimde uyuyarak kaçabilirsin
.. gibisinden (ya da benzeri) bir kurgu. * * *
Birkaç kitabın da varmış yanına almak istediğin Sayfaları yükleme ömrüne (Kolay değildir) taşıması mürekkebin kanını eğninde -- Bu üçlü öbekte, sadece 'kolay'ın tekrarından kurtulmak adına, -belki- son dizede bir değişikliğe gidilebilir. (mürekkebin kanını taşıması zor eğninde) biçimi.
* * *
Benim gibi ol ! Damarlarından akanı yüreğine ektiğine bir tut Ellerinde nasırlar,gözlerinde lâl tohumları -- Burası da güzel, sadece ünlem işareti ve virgül fazlalık, bence. * * *
Çık git şimdi ! Yatağın soğuk tarafını… Ben tutarım!.. --
Güzel bir bitiş ama yine gereksiz dilbilgisi imleri. (Ünlem, ünlemli nokta vs.) Hepsi çıkarılmalı. Gözü yoruyor. Bu im(ler) konusunu başka bir dostumuz da dile getirmişti. Sanırım gözden kaçırıldı. Önemli bir konu aslında. --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Sevgili Nena,
Şiirin altına yazıp yazmamakta çok ikirciklendim. Çünkü eleştiriye tahammüllü insan sayısı çok az bu sitede. Olmadık tepkiler gelebiliyor. Tuhaf bir klan anlayışı da devreye girebiliyor çoğu kez.
Şiire dair notları, sakın ola ki "şiir böyle yazılır" ı öğretmek gibi algılama lütfen. 'Büyüksü sözler' olarak hiç. Sadece şiir adına bir pencere açmak, şiir işçiliği üzerine düşünmek, bir tür "şiir işliği" gibi algıla. Kişinin, kendi hatalarını (eksiğini/fazlasını) görmesi zor. Hepimiz için öyle. Mutlaka eleştirel bir göz okumalı. Çevremizde okutacak insanlar bulmalıyız. İçi boş övgülere, yaldızlı klişelere kuşkuyla yaklaşmalıyız. * İki arkadaş, şiirin altına Sivas/Madımak'la ilgili not düşmüş. Ben, kendimi zorladım ama şiirde öyle bir gönderme bulamadım. Bilemiyorum.
70'li yıllardan yadigâr bir Veysel Öngören sözünü hep işaretfişeği gibi görürüm şiir için:
paranın hebası, yosmanın uyruğu, köylerin kimliği ve mürekkebin taşınması aslında irdelenmesi ve örneklenmesi gereken irdelemeler... benzetmek gibi olmasın ama bir bardak suda bundan daha iyi fırtına olmazdı sanırım...
şuralarda nihayet adam gibi bişeyler okuduk sayende paşam...
Yukarıdaki şiiri nasıl ele amlalı diye düşündüm biraz. Toplumcu gerçekçi bir şiir mi acaba !..
Yoksa ideal toplum beklenitisi mi vardı şiirin bir yerlerinde diye..
Nasıl olmalıydı böyle bir amacı varsa şiirin peki; ideolojisi, mantığı, felsefesi olmalı bir kere..Deneysel olmalı, yeniliğe abanmalı. Her türlü dinsel öğretiden ve ilintiden uzak olmalı toplumcu şiir..!!! ( buraya ben de katılmadım doğrusu :D)
Peki yukarıdaki şiirde bu özellikler var mı; duralım ve bir daha okuyalım..hayır!
Bir özlem, bir isyanlı özlem, bir sitem, küfrü ve şiddeti içinde gizli..bir sevda, bir nümayiş...
Fakaaat bu şiirdeki kişi kahramanlaştırılmamış..duygular da öyle...kahramanı oluşturan gerçekçi şartlar ele alınmış, onun yerine duygulanılmış, düşünülmüş...yola revan olunmuş..yaralanmış işte burda şiir; toplumun yarasıyla, içinde gezinen ütopyanın yarasıyla yaralanmış..
Özlemek aşk'ın arka bahçesi olmasaydı, Sevildikçe açan çiçekler gidişiyle solmaz mıydı ? anason kokulu sevişler ve şiirler yazılmasaydı bu bahçede çiçekler boynu bükük kalmaz mıydı ?
Aşk, bir bekleyiştir iki kişiden biri kalır, öteki bekler mütemadiyen ne bir koy arar kalbinden başka ne sığınacak bir liman bulabilir aşk'ını bekleyen..
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.