8
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
1635
Okunma
Bu gece anıların masasına konuksun... En güzel gömleğini giy benim için...En sevdiğim yeşillerine bürün yeniden...Kadeh tutuşlarında olayım...Sözcük aralarında,dilinin ucunda asılı kalan seviyorumlarında ...Bu gece orda da Cuma ertesi değil mi...?
Sızlıyorum…
Dilimde sahibini arayan cümlelerle
Hasretle vuslat arası bir geçitten geçiyorum
Kesişmiyor yollarım yine seninle
Uykularım çoktan tanrıya emanet
Bir ekmeğin buğusu kadar burnumda tütüyor kokun
Korkuyorum
Ellerinden vazgeçerken aşka vurulmaktan
Sözlerinde üşürken yokluğunda donup kalmaktan
Korkuyorum çekip gittiğin arnavut kaldırımlarından
Bir gece cesedimi bulacaklar diye ürküyorum
senden önce,
Senden önce sarılacaklar diye senin olan bedenime
Sen tüten gözlerimden korkuyorum
Sen öpen dudaklarımdan
İçinde sen geçen gazete satırlarından
Kara puntolarından,kalleş kurşunlanmalardan
Mutlu anları hayra yoramamaktan korkuyorum
Yosun kokmasından denizin,suyun üşümesinden
Kısacası sensizlikte olan biten herşeyden
Ruhumu sarmaşıklara sarıp satıyorum hergece
Göğüslerimi bir kadeh şaraba
Dudaklarımı yarım kalmış aşklara
İnce bellide demlenmiş bir çaya değişiyorum şimdiler satırlarımı
Sen geçmeyen ne varsa içerisinde bacak aralarımdan süzüp içiyorum her gece
Yüklemi önceden konulmuş sahte cümlelerle bitmez bu hikaye
Dilim kahpe,dilim sahte, dilim yalancı
Üstelik korkmaların faydası da yok geri dönüşlere
Yine de…
Hoşça kal deseydin…hoş kalırdım bizim için…
Biliyorum…
NeNa
5.0
100% (9)