Güneş büyüklüğünde YüzümŞiirin hikayesini görmek için tıklayın hazır mısın sıcak bir yaza
çünkü güneş büyüklüğünde yüzüm aç ellerini...
henüz unutmamışken eski baharların ılık pembe nefesini
efkarımı susatan eylül var gözlerinde, sessiz ve derin şimdi sen, yüzünü kaldırıp bana baksan ufak bir intiharı yaşasa gözlerimiz, sonrası hep aşk haziran bu sefer kararlı, inan zor değil ölmek şehirlerden öğrenmişiz, yenilgilerimizi ıssız kaldırımlara bırakmayı kulağımıza merasimle üflenmiş dünyanın karanlığı siyah önlüklü, beyaz yakalı çocukluğumuza öğütlenmiş çöplüğünü beğenmeyen rededermiş Tanrıyı kurgusu boşaltılmış mevsimlerden geçtik sesten koptuk bir baş dönmesi, mide bulantısı sonra sustuk çok uzun sustuk ortak dilimiz anlatamıyor adı konmamış yalnızlığı sakın ısırma bu elmayı, yasak mavi kanatlı kelebeği düşlemek aklımız kayar aman ha uçurtmalara rüzgarla sevişmekten bile korkutmuşlar tozlu bir kitaplıkta kalmış salkım söğüt sevdalar çöpünü dökelim kalabalığın kim kimin nefretiyse çareler tartışsın kahvehanelerde çocukları alıp biz gidelim cennetin kapısına mevsimlerden mevsimelere süzülür ateş dağında ısırgan otunda dağlanır derman deresi suyla söyleşiriz geçmişle gelecek barışsın, iyi ki yanmışız önemli olan her şeyi yeniden aşka dönüştürmek haziran bu sefer kararlı, inan zor değil ölmek yeni bir yaza merhaba diyebiliriz güz çölü kederlerler titreyip tin sökümüne geçmiş özgürlüğü özleyenler deniz gibi uyanmış şimdi sen, yüzünü kaldırıp bana baksan kanat seslerini duyarsın gülüşümde... |