1
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
1120
Okunma

"Çok tuzlu bir denizim"
ey ılık rüzgar
sen şimdi avazımı yüreğine damgala
damgala ki güneşin terkine sürdüğüm siyah
asaletini hıçkırdıkça
mai’yi yetimliğinden tanıyacak harami bakışların
ve perçemlerini kaldırdıkça gece
ütüsüz hüzünler esaretinde
karabulutlar serpecek gölgesini esinin ezgisine...
Rabbim bana kutlu bir günün en duru içtenliğiyle
tırnak içi cümlelerin kıblesine mıhladığı bir uyku ver
ya da ıssız aynalardan dilimin bağlama teline müptela bir diyez
ver ki yürüyeyim kervanlar arasında akordu bozuk kelimelerle
diken diken batarken iyi niyetim tenime...
toplasam eteklerimi çıplak kalacak hecelerim
ilk şiirim özümken
gelinciklerden çalınmış al düştü sayfamın beyazına
ah telime dokunuyor susuşlarımın derkenar cümleleri
meydan okusa da baş parmağım mabedine sığmayan cümleciklere
gecenin gövdesinden sarkıyor ay siyahı kanatlarıma
hangi günaha yansam kül olan kaidemle
içimden düşüyor
kendime kendimi vuruyorum...
siz !kaplumbağa misali yürürken kaybolduğunuz nehirlerde
kutsadığınız sözlerle özgürlüğü dip not düşerken yüklemlerinize
ben damarlarıma sinen yanımdan coğrafyamın ezik fidanlarını dikmek için
toprağı eşeliyordum...
yüreğimde ki tik dilime vuralı
ö’tekinde susuyor
acı bilgiler öğreniyorum rüzgarlı yollarda
tek pusulası kökleri olan
koca bir çınar kederi yükleniyorum...
içime zehir bir tıkanma pelte pelte zikkreyleyince
çoğaltıp duruyorum ay pençesinde geceyi....
dilimin lekesi şiirler susadursa,kaşlarımın arasında ki yazgı kekeme söyleniyor
zaman kalabalık esriyor dudaklarımda...