5
Yorum
4
Beğeni
0,0
Puan
1330
Okunma

Buğusu taze
Dokunuşu kehribar
Sıcaklığı ürperti...
Duyuldukça sızlatan
Yüreğe nail
Anladıkça kanatan
Andıkça yaralayan...
Ardından kırk bir mum
Yakıldı
Meleştikçe kanadı
Kanayan
Siyahı katran sayan
O an
Ve üfledikçe sönmeyen
Son mumdur
Figanı arşınlayan...
Uyandıkça alnımda
Çizik çizik ayrılığa yazgılar
Fezaya mühürlenir
Dilde binbir ağıtlar
Ben beni üfledim
Benden ötesi için
Ağla beni gözlerim...
Efemi çaldı ölüm
Çukurda toprak bendi
Sular ters akar şimdi
Umutlar yokuş aşağı
Topuğumdan kanarım
Ellerimde alazlanır dualar
Yanarımda yanarım...
Ufkum sahipsiz hancı
Konuk yaralı
Koltuk kırık virane
Sözcükler ki divane ...
Efem lisanın ile
Türkülerin ç/ağlıyor
"ya ilahi ne olursun
Kalmışım gayet naçar
Ciğerin kapısını
Ecel durmadan çalar
Haber verin balama,
Zılgıtların govendi yeşerecek
Geçsin halay başına
Otuz iki dişimden
Düşecek son nefesim
Koşacak meçhule
Nasırlı tutmuş seferim
Bu yaman hasretliğe
Nasıl bölük pörçüğüm
Tenim teneşir içinde
Balam üryanım bu gün"
Zihnimi tırmık tırmık
Yokluğun tırmalıyor
Üryan kalan ahıma
Gözlerin yeşeriyor
Dinmez bir hasret ile
Kabristan yollarında
Küflenen sözcüklerim
Ağlar efem içimde
Bense ıslanmış serçe
Gözyaşım sebil tende....