10
Yorum
13
Beğeni
0,0
Puan
1365
Okunma

azarlanmış uyum tırnağını yiyor
yer değiştiriyor gizil şiddet loşluğu
pencere kenarına bırakılmış
çalkantılı bir sema
yitirilmiş duygu
kopan sinir
ve şiirin ötesinde
henüz açılmamış laleler kaldı
döngü biter
macerası karışır kalabalığa
sonra ikimiz;
-sözcüklerin bozulmuş bakirliğinde-
dövülmüş kendimizi gezdirirken
kireçle söndürülmüş;
korsan gözlerden arınırız
çünkü ısındıkça açılır
saksısında laleler
ihtilâli eksik, yitik; kendini ürettiği
ağrıyan çağ, geri tepilen şehveti
bilinmez boşluğunda yüzen yoksul günceleriz
-yorulur giz-
asılı bıraktığımız duvarı aşındırır
içimizde mülkiyeti heyelana uğratan -iktidarsız güdü-
çalkantılı akşam bırakır ikimize
kaş seğirsek geviş getirir -ruh-
sevgili;
süzüldük en yakın içimize bu kentin
-kendini yanına bırak-
birgün belirsiz bir düzlem gibi -diyeceğim ya değil-
öylece gelirdin; ey umarsız!
sevişir, serilirdik
unutamam;
hırıltının ve canların toplanma vaktini
henüz öncesi kurtarılmış duyum cismindeydik
-sonrası bir mülkiyet zarının aramıza girdiği-