1
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1161
Okunma
Rint
süt mü mısır mı diye sordum
ayrıntılara çok takılıyorsun dedin
gün aşırı hızlanmıştı
ellerim tanrıydı o vakit
tutmaya ürkendin
tiyatrocular her akşam bana gelir
bende tokuşturulur bütün duble rakılar
şükranlar tebliğ edilir her sabah ayıkırlar
komodinin üstündeki mektup bağırmaya başladı
hayat, pis, kokuşmuş, ve hain artıklar
ama ya da belki mi diye sordum
keşkelere çok güveniyorsun dedin
fransa’da bir matmazel’in göğsünde
cıyaklayan bir kuş tüyü olmak istedim
her an uçmaya hazır, küçücük bir nefesle bile
eskitilmiş ayna’nın kükremesinde
dekorun önemi yoktur önsevişmede
bilirim
yağmur bir kadın için çok şaklabanlık yapar
cin mi in mi diye sordum
attilâ ilhan çok okuyorsun dedin
bacaklarını ikiye ayırasım geldi gölün
göğden zor tutmuş kendini uçurtmalar gözüktü gözüm
takılı kaldı bir busede
tutuşan bir kibritle perde
nasıl yaşlanıyorsa bir gün koskaca evde
sen gidince öyle çöktüm
kül, toz, günah, ve nerede
kış mı yaz mı diye sordum
ne önemi var ki gençliğin dedin
şiir ve sen çok güzeldin
hani acemice bir tur döndüm etrafında
kara lekeli bozuk paralar gibi
bir şans üzeri çarptım sana
kedilerin büklüm dillerinde bir mısra taptâzecik gelin
bu şiir elbet bitecekti, bitince
sevişecektik sevişecektik sevişecektik
kendini denize bıraktın
bıraktın be güzelim!
Payanda
5.0
100% (5)