9
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1338
Okunma

şafağın kızıllığı dudakların olup öpsün beni
uyandır beni öpüşünle aç gözlerimi
konsun göğsüme yüreğindeki deli kelebek
kırsın göğüs kafesimi...
çıldırayım uyanırken senli
çekilsin perdeleri ayrılıkarın
bırak aydınlıklara sarılayım
yada yanayım uykularımda terim söndürsün beni...
başkası gelmesin düşmesin düşlerimin üzerine
ya sen
ya rüzgar
uçurmalı düşlerimi
mavisinde
tüm şehrin anahtarlarını kırıyorum
tutmayan dizlerimle...
söndürün tüm aydınlığınızı ey sokak lambalarım
solun artık
bir solmayan ayrılığındaki karanfil kalsın
kanlı gece sus artık gelme üzerime
kırmızıya kalsın kan
kurşun karanlıkta...
gizlensin
kirpiğine dokunmasın yel
kıyamam
kararan aydındığındaki sana
bir ceket bir çıplaklık
giderim yalınayak...
kimsesizliğin kıyısı rıhtım olan senden
martı susar
deniz susar
mavi karaya çalınır
karalanır
ve ben senin suskuluğunda
su kenarı uyurum gözlerim açık....
"suskunluğundaki son baharım ilk uzaklaşırken üşürüm"
5.0
100% (4)