1
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1584
Okunma

Küçük kentte Yakutiye camisinin avlusunda
Kırıldı umudumu dizdiğim tespihim,
Beni yavrularını yiyen bir kedi gibi
Azıtmayı düşünüyordunuz söyleyemedim.
Bir gül ki aynı kaynaktan büyütülmüştü
Dostların öğütlemişti koklamadan ezmeyi
Yarım kalmış o cümleyi söylemedim.
Yaşamak dediğin bir lüks oldu benim için
Bundan böyle her duyduğun şiirde
Biliyorum kinin biraz daha kabaracak
Aşk ağlatır derlerdi,
Bu dert söyletmedi söyletmedi beni
Uçan kuştan sakındığım bir yaralı kalbin
Canına kasteden sen olmasaydın.
Dostunun mektubunda gördüğüm
Bir kaç satır verdi sizi ele
Yaşadığımı sanıyordum ya...
İhanete uğramışların arasına çoktan girmiştim bile,
Mademki ayrılığa (ihanete) hüküm giymiş bu yürek
Artık ölmek için yaşamak gerek,
Hayatımın gözelerinden bin kez ölerek
Damıttığım bu şiiri, sana adamamı bekleme benden,
Gün gelir tütmez olursa ocağın,
Acılar var bende, ayrılık var bende,
Duvağı açılmamış,
Bekleyin, size onları adayacağım...
Gözlerim, gözlerimin feri sönüyor
Çam kokusu savruluyor burnuma,
İşte kanım, karın dudaklarında
Postalları yok ama
Tepemde ihanet kırbaçları dönüyor,
Kabzasından kavrayıp çekilmiyor,
Bu can hançer gibi kınından
Bre, vefa ihanet gibi olmuyor,
Sevgiyi toyken tanıdık canım
Tutma elin yanar demediler,
Hayatımızı tek bir mevsime göre ayarladık,
Başka mevsimlerin olduğunu öğretmediler
Davamız sevdamız bir yüreğimiz,
Öyleyken kalbimizi çaldı,
Aziz kardeşlerimiz radikaller,
Bilesin ki benim oldu hayatın çirkin yüzü,
Benim oldu, yılkı acılar,
Benim oldu canım ihanete dair kırık ezgiler...
Akşamı kıyamet,
Sabahı Ba’su Ba’del mevt bilirim,
Gecenin koynuna kabre girer gibi girerim,
Bir sonraki mahşere hazır olmak için,
Tanık olurum her gün haşre
Kıldan ve kılıçtan bir yolu,
Yürürüm sırat diye,
Bu gün ihanet günüdür
Güller kendi dikenlerince kanatılsın,
Analar öz elleriyle boğsunlar yavrularını
Söyleyin Hasan Ali ve Hüseyin,
Bu gün ihanet günüdür...
Ekmeğime katık acımın ateşi
Acılarımla baş başa kalmak istiyorum
Yalnız onlar anlıyorlar şimdi beni
Ve yalnız onları dinlemek istiyorum...
Eskir sular,
Eskir geçen zamana yenik düşerek
Bir yolcunun susamışlığında
Toprağın özleminde hasretinde
Eskir geçen yıllara yenik düşerek
Kıyıların dalgaları özlemişliğinde,
Eskir sular...
Bir gün ben de eskirim
Suların eskimişliğinde
Çağlamam artık sana, uzaklardan da olsa,
Bir selam dahi yollamam mektupla da olsa
Özlemem, özlem duymayan hissiz kalpleri
Görmek istemem ihaneti bayraklaştırmış kafaları,
Ve görmek istemiyorum,
İslami cahil kafalarına göre yorumlayanları
Ve görmek istemiyorum,
"Rabbinin yoluna güzel öğüt ve hikmetle,
Davet et düsturunu takmayanları!!!...."
NOT1:Bayburt’taki hayatın acılarına atfen yazılmıştır.
YIL:24.06.1993
Derleyen: Erol kekeç Yıl:23.01.2010
NOT2:Bu güzel şiirini derleyip burada yayınlamam, kardeşim YILMAZ KEKEÇ’E olan özlem ve eski hayatın anılarını canlandırmaktı selamlar.
5.0
100% (1)