5
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1479
Okunma

gökten iki elma düştü tepe üstü
yaşlı adam piposunu emerken
yaş dolan gözleri üç senedir suskun
öyle ki
hangi sevgi kapatır torun masumluğunu
ne giden gelir geriye
ne de evlat acısı ölüm fren sesiyse
ihtiyar
bir düş gördü
karşıya bakan penceresinde
sanki
aynı endam kavuşmuş küçük vücuda
ispat istiyordu eskimiş ruhu
hayır biliyorum
o benim kumralım
bağırsam bir kez olsun gel otur kucağıma
öpsem
koklasam veda etmeden sana
gelir mi?
çocuk balkona konan güvercini süzerken
ela bakışı yalvardı yüreğine
bak sadece bak
diğer yanın seni bekliyor üç yıldır
irkildi beyne inen emirle istem dışı aktı alın teri
avcu titriyor
sesi durmuş bir plak gibi yalnızdı
ikili bakışma bir hafta sürdü
çocuk her uykuya dalışta o giriyor rüyasına
sabah vakti ezana yakın sıçrıyordu yatağından
o çağırıyor
belki de ağlıyor
en kötüsü öldü son sahnesi dünyada
kirlenmiş fanus yosuna bağlanırken
japon balığı şişmiş göbeğini sürüklüyordu dipte
adam
inadına yenildi sonunda
kapı aralığına kadar yürüdü nasırlı ayağı
evet o gün bugün
sarılacağı
fethi zor bir şehir gibi kuşatacaktı özlemi
bak küçük
işte geldim atla dedeye
kapı zili çaldı
içsel güç bağırdı çığlık çığlığa taş binada
ve kavuşma
onca yılın terbiye edilmiş suskunluğu göçertti adamı
anne
anne ne olur koş
çocuk dudaklarına asılan acı korkuttu ilk defa
hani yarım elma
hani uzundu yoluma düşen payın
sakın bir daha ölme...
lamour
5.0
100% (13)