3
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1081
Okunma
Ekranlar yine bembayaz ve parlak
Dumura uğramak da hak verilmiş apoletsiz evhambazlar
hakikati parmağıyla sıyırınca garip karşılanıyorlar
oysa her insanın metabolizmasından çıkanlar, aynılar
Ayna, bir garip kırgınlık sokağın üçüncü dükkanı önünde
çiviyle tutunamayan ümitler boşanıyor kadınca şehirde
sağır evlatlar, baharatlı eğlenceleri ile hiçleşen dünya
bir kereleğine de olsa poz vermeye izin vermiyor adamca
Kancık, ancak bir anlık hatadan doğmamış silsile
kısık ateşte sesleriyle halkın içinden birkaç cümle
söylemek
yarın için belki de
İnsanların hiçbir beklentisi olmayana san vermiyorlar
göçebe kuşların tekrar geri gelmesine de
sadece şairlere bir şey anlatıyormuşçasına riya içinde
sevgilisi olmayan, abaza tavında parmak ısırışlar
Aydınlık öteki dünyaya ait bir icatın ön eki
ötesi olmayan vicdanlarımızda hasretlik eski
ikinci adı hiç konulmamış çocuklar gibi ara sıra hür
ve bir o kadar baharda, gök bir garip sümkürür
Çıktığını bilemediğim baskıların en sonuncusu
kazanılmış ne varsa, en çok da demir-karbon karışımı
yitirilmeye mecbur yüzlerle örtüyor zihninin alyanslarını
Ancak, bir kancık anlık hisleriyle dünyaya sahiplenebilir
şimdinin mavi rüyasında yolların önünde ise hep bir harf
sanki herkesin yüreğinde büyütülmüş o pişkin araf
Olmayanı kendi diye gösteren ellerin yüzüne kapanıp
ağlayacağı bir gün duydum küçükten
hiç istemesem de, her gün o gün için bölünüyorum
şiirin sonunu bulamayan ilk ağlayışlarıma sızlanıp
5.0
100% (11)