3
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
885
Okunma

bu gece
yazdığım şarkı notasız seçildi
sağır meleğim inerken ruhun hayal kahvesine
sol bileğimde ki lal halka seslendi
ben ve
sen gibi kokuyordu nefesi
üşendim giyinmeye
soyunuk kalmak belki yol açar gelmene
kapı kitli değil
cam ardına kadar açık kış bağırsada
bu gece
çıplak doğuşun özentisi gibiyim
kıskanç damarlarım batıyor kaslarıma
havada gurbetimsi bir türkü dolanıyor aylak aylak
ismini sayıklıyor sanki ay
adım attıkça buğusuna kayboluyor suretim ağlıyorum
affet
karanlık bölünmüyor muhtaçlığım hat safhada
içsel çocukluğum uçmak istiyor
yalnız uçurtması yırtık pırtık ulaşmıyor semaya
şahsın
uzak diyarın en uzak yerinde
dil yalvarsada sitemin öznesine
titrek huyum korkuyor ilk serzenişte
son uykun rüyama girse uzun metraj
hafızama dikilse su gibi ekmek vari yutsam her zerresini
bilseydim biteceğini
vücudunu dilime kelepçelerdim
yüreğin ritmi saatli bombaya bağlı
ya mezarı kaz toprağın en ücra köşesine
ya da sevindir meşki hiçliğim firar etsin sonsuza kadar
hata’nın imlasına inme
dün geçti o gece gibi
yarın müsaitse varalım incir bahçesine...
lamour
5.0
100% (9)