4
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1090
Okunma

zaman hep akrebin yelkovana dokunduğu ama sokmadığı
acımadan üstünden geçerdi saniye telleri
hızlıca koşarak...
gece çöker komşular düşerdi
mahallemizdeki dört köşeli evimize
çok konuşan mahalleli susar televizyon konuşurdu
siyah beyazdı zaman
akşam kara da olsa mahalle üzerine
bulaşıklar bırakılır
tencereler kalaylanırdı
taslar tencereler hep bakırdı
birlikte televizyona bakılırdı
o zaman...
siyah tenliydi köle izaura
komşumuz gibi oldu sabahları
çaylar gelir film izlenir
akşam oldumu sormayın
Ayhan IŞIK,
Sadri AlIŞIK selam verirdi hep elini çevirir
Belgin DORUK tu o zaman doruklarda olan
Beni gizli gizli sömürür gibi ağlatan
Her seferinde gözüme birşey kaçtı diye
kandıramadan herkese söylediğim
Haydi(Haidi) vardı uçan kaz MORTON
Şeker kızı çaylarına karışmadan
An tondu... Adem (Antony)
Liza şimdiki gezen uzun saçlı
değişmedi
ben kırmızıKİT, REDKİT
Avareli de sevdim avereliği de
tintin gibi hep peşine düştüm kimi zaman RİNTİNTİN
dalton sevdam
akşam güneşi düşerdi
kuru bufalo kafa üzerine
ben DÜLDÜL’E binerdim sabır dostuma
o bile bana gülerdi her seferinde
SEVDİM işte dudağımdaki eski sigaram
yeni kurumuş çöpüm...
5.0
100% (6)