7
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
1146
Okunma

"gökten önce karanfil yaprakları sonrasında kuru gül yaprakları düştü k a r a inat beyaz olmayan kan/kırmızıydı hasetlerim"
yağmurlu hatıralarım
sensizlikler...
katre katre düşerdi geceme
boranlı özlem doluydu uykularım
sarıldıklarım sakladıklarım
sarısı kaçmış tahta sandiklardaydı zaman
boranlı yağmurlarda düşerdin üzerime
savrulurdum...
ateşini içine çekmiş sokak lambalarımdı
yokluğunda sarıldığım
düşlerin b/ana düşer ben ıslanırdım
yer ıslak toprak ÇAM/UR
otum (ben) kuru
yeşilini yeşertmekti bu ıslanışım
saçaklarına sarıldığım bir aşk/tı
içimdeki ÇAM/UR
dışını içime kazıdığı yürek
kabuğum k/anar
toprağı sevişim yürek işçiliğim
unum ekmeğim emeğim şiirim
doyurmak içindi hep içimden seslenişim
kar/ışır yüreğimin elleri sana...
hep sevişiriz herkesden g-izli
dış çeperini okşarım seni severek
sen benim sevişimle dans ederdin ellerimde
sana dokunurdum her seferinde
ıslatırdım seni her gece
yürek atölyemde (defterimde) gizlice
senden habersizce
senin olmadığında içi boş olan
ÇAM/UR dandı saksılarım
toprak doldururdu içini
seni
ben gibi
içine mum çiçeği ektim açar diye
ben bir çömlekciyim
toprağı da severim ÇAM/UR umu da
en çok da seni
ellerim yüreklerim ve seni sevmelerim
içime ektiklerim....
"ÇAM/UR un içinde bir ağacın altına atıp bir tohumu, O ağaca ismini yazdıktan sonra yapmaya başladım senli çömleklerimi ıslakca yazmaya..."
5.0
100% (10)