14
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
2375
Okunma

Çocuktum küçük düş(üş)leri olan
düşünceler kafamın içinde dönen tutsak öznedir
bir yerden bir yere amaçsızca uçan
gönlüm ırgalanır topraklara inmek için acı çeker
sefil bir şiir mırıldanır dudaklarım -ve fikrim-
yıldızların ayak uçlarında
zûlalini yitirmiş gökyüzü gibi
dolaşırım kayıp ve yalnız
kısa ömürlü kelebek büyür yaşamımda
seleflerinin kaderi iner umuda eser kanatları
zamandır aklımı ezgilerden arındıran
sarmaşık hayallerime ruhuma -ay’la dökülür-
bir bahaneydi yücelmek yüreğinde yaşamak
kutlu yer ve gök aşkları gözlerine sürerken
sonsuza kadar yüzümden giden tebessüme ağlamak
kırlangıçlar gibi hızlı sevincimi yitirdiğimde
sana veda bir not bıraktım bölünmüş parça parça
rahat ve huzurlu günlerin sıcak hatırasına
umut bahar ve perilerin merhaba dediği
bu gün benim için uzun bir kış vardiyası
terk ettin beni gecemde yankır acılar
hayaletler gibi hissediyorum kendimi -yoksun-
Hades’in ağladığı gökyüzü şahlanıyor
ses tonunda geziyor çağrılar akıldan çıkmayan
göğüs kafesim şişmeye başladığında doldurur her boşluğu -sükûtun-
her gün duygularımı talan eden serçe sürüsü yerine
göklerin sert gözleri ile alay eden kasvetli bulutlar görüyorum
çıplak kemikleri topluyor akbabalar -ürperiyorum-
kahkaha sonsuza kadar yüzümden gitti
yaprakları oynak çınar ağaçları gizlemez oldu gövdemi
adını kazıdığım ilk çınara yağmur sert ağrılı ve şifa niyetine düşer
şemsiye oldu melekler; yeniden yara izlerini örttü güneş ışınlarından
güzel başını durgun dalgalı saçını öne eğdi ve alçalttı
bir menzile odaklamış kâkülü taranmamış çocuktum
zindanda seslere kulakları kesilen
gayba vâveylâya kopan -bağrında seni büyüten-
çiçekler açar bülbül ötüşürdü otağımda
hangi toprak basardı beni bağrına anamın kolları gibi
hangi ara hengame kopardı felek nâçâr kalırdı bilirmisin!
hiç bir zaman bilmeyeceksin içre yanan bu kalbi
tenhada bir sisim anlamsız cisim senin için
dönüşmekten yoruldum sana hergün
gel derdim gelmezdin hecelerdim kelimeleri
adınla bitirirdim özlemle geçen geceleri
sonra ezbersiz çizerdim
fesleğen kokusuyla süslediğim
öpüp, öpüp kokladığım saçlarını
dilimin sihriyle -bengi su’ya-
uykularında adını büyüten çocuktum
ser verip sır vermeyen
5.0
100% (1)