9
Yorum
9
Beğeni
0,0
Puan
2271
Okunma

Şimdi
Soluk tenli zamanlar sessizlik boğuyor iklimleri
Sen hiç bilme!
Dolunayın yorgun karanlığı göbeğinde
Her şey silgiyi sürtercesine silinmiyor
Hislerimle dokunduğum
Hazan mevsimleri saklı avuçlarımda
Sıktıkça toprağı ıslatan
Güneşin güne bakan sabahlarında aşk öyküleri anlatan
Ayağıma takılan bir tek mevsimi kucaklamaktı
Dileğim
Kabına sığmayan deli dolu
Yalınayak koşarken kente uzaklıklarda…
Islak dudaklarım
Gecenin ağzında tüy kadar hafif
Hür olmaktı dalgaların danslarında nefesim
Göğün atlasında kırlangıçlara
Salıvermeliydim üzüm taneli bakışlarımı
Meleklerin eteklerinde kabarırken meltemler
İnce telli bir rüzgâr taşımalıydı
Kalbimin sığlıklarına
Yüreğinin soluklarını
Ve, hiç beklemediğin bir anda
Ay ışığıyla yıkanmış yosunlu nemli topraklarda
Yedi düvel iklimin kokularında
Sevinçle el çırparak
Sarılmalıydım boynuna
Heyecandan titreyen
Küçük bir çocuk gibi
Şımarmalıydım kollarında
Sen hiç bilme!
Var olduğunda yoktun ki aslında...
Ümmühan YILDIZ.