3
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1054
Okunma

Üryandı insancıklar
Dağ üryandı
Ova ve güneş ağladı
Elleri kilitlendi sana bakanların
Dilleri sürgü çekti gözlerine
Kybele
Gölgende yeşerdi sevda tohumları
Zamanla yarenlik ettin
Yüreğinde tutku
Heyecan gözlerinde
Yıldırımları çektin üstüne parladı gece
Azgın dalgalar kabardı içinde
Kybele
Bereket pınarısın Munzur da
İda da yayla
Spil de sevda
Gayya kuyusundan süzüldü rüzgar dokundu saçlarına
sildi alnından teri
En derinden bir mavi yüreğinde şelalaye döndü
Güvercin kanadı sevdalar gibi
Öylesine suskun
Öylesine yeğin
Öylesine derin çoğalttın ki aşkı içinde
Seni tanıdı aşk
Bir başkalık var sende Kybele
Başı döndü sabahların
Kamaştı gözleri sıcak nefesinle
Güneş renginden utandı
Duruşun Anadolu bereketi
Kirpiğinde hapsettiğin rengi
Belkıs bahçelerine gökkuşağı serdi
Ürkek kelebekler misali
Soldu Babil’in asma çiçekleri
Kurudu Salkım saçak
Dayadın sırtını yeşil vadiye
Ayakların eflatun sularda
Süzüldü konuşan hayallerin
Aktı aşkın kutsallığına
Efsunlu koza
Yıldızlar ülkesinde düşlerin
Aydınlık gözlerin gece yolculuğunda
Yüreğinin en kuytu köşesine gizledin
Sevda çığlıklarını
Mazi zincirler zamanı Kybele
Kendine bile uzak durur aşk
Sus bir süre
Dinlensin kelimeler
Sen ki bereket anası
Aşk tanrıçası
Düşürürken gölgeni dalga dalga toprağa
Aşkın teni sen kokar
Aşk sen olursun
Milyon yıllık Anadolu da
Tüm güzelliğinle gökten bir yıldız seç
En sönük olanı bile yeter sana
Bugün de
Yarın da
Engin gönlün ve efkarınla
Yüreğim kadar yakın olacaksın bana
Kybele...
5.0
100% (9)