4
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
3148
Okunma

Gözyaşıyla yıkanan sevgi
Sonsuza dek temiz kalır
Öyle ki
sessizlik kalbin konuşamadığı tek dildir
Ve o sevgi
Kutsanmış olarak geri dönecektir
Bir gece vakti
Ayın gümüş ışığında
Ana sıcaklığında uzanır bir el
Tan vakti sevgilere
Biraz hüzün
Biraz keder
Takar gündüzün kalbini gecenin göğsüne
Pürüzsüz tenini
Gün ışığında kurutan bir deniz kızı gibi
Tarar saçlarını lüle lüle
Kokusu tomurcuktan sıyrılır hüzün çiçeğinin
Uzaktan duyulur muhteşem kükreyişi
Arar durur ötelerde yiten yürekleri
Elinde kırık bir beyaz zambak
Öyle gelir aşk
Şairin yüreğine
Ruhların ışığa hasret diyarında
Bitmeyen şarkı gibidir aşkın mihrabı
Haykırınca
Sevmek gönülde ezeli bir nakarat olur
Gizemi derin
Vadisi bülbülün şavkını yutan
Rüzgarı gülün yapraklarını savuran
Gecede haykıran sesi gündüze yakınan
Gözlerinde maziyi yakan
Şairdir
Ki şairin kalbi
Savaş alanına dönen yayla gibidir
Paramparça düşer toprağa
En sevdiği dizeler hüzündür
Hüzün ise gözlerinde avuntu
Mevsimi bahar ile güzdür
Gün batımı gölgesiyle yaklaşır aşka
Ondandır hep durgun oluşu
Sakin duruşu ondandır
Şairin aşkı
Geçmiş bir zaman öyküsüdür
Çağırdığında işitmeyenler için...
5.0
100% (6)