vedalaşıyor yıldızlar ve
dağların üzerinde gezinen ay
eserken seher yeli çocuğum
gül yüzün kuşluk vaktinde

sevmeye
asırlar öncesinden başlayalım
kurtarmak için çocukluğu
gittikçe yalnızlaşan insanlığı
aceleci aşklardan, zamanı bol savaşlardan
kurtarmak için çocuğum

ebedi aşklar yaşayan
bu topraklar çocuğum
tahta kaşıklardaki tarhana kokusunu unutmaz
unutulunca umudun kokusu
söylenecek türkü kalmaz
sonsuz sevgi, hasrete uzanmış toprağın koynuna
kara toprak hiç ölmez ve hep ışıldar yıldızlar
sen de ölmedin çocuğum
dağlar ıslıklı yürüyüş yolu
renk renk çiçeklere batır ruhunu

unutkan bir bahçıvan gibi
emeğin yeşilinden
sevginin mavisinden beslenen
bir gül tohumu çocuğum, avucumuzda kalakalmış
eserken seher yeli bir türkü söyle
bulutları matem yüklü şehirlerden
bu saatlerde sessiz akan ırmaklardan
yolların, yolların çok ötesinden
duyulsun sesin
saf, temiz ve yozlaşmamış insanlar
ve yağmur bile susamışken sevdaya
bir türkü söyle çocuğum
umuda sıyıralım yorganlarımızı
bu gökçe köy
bu dağ, bu taş
bu büyük şehir
bu fabrika
bu yılgın kışta
duyulsun temiz sesin
güneş açmak üzere
duysun temiz insanlar

emeğe ve sevgiye dair
bir türkü söyle çocuğum

karanlıktan sıyıralım yorganlarımızı

eserken seher yeli çocuğum
gül yüzün kuşluk vaktinde....