3
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1193
Okunma
her insan kendisinin dostudur.peki düşman kim ? tüm dünya mı ?
-süreç savaşa dönüşmüşse evet,
herşeyden önce sevmeyi bilmek gerek, hepsinin kaynağıda bir dir çünkü...
//gönül tiyatrosunun kapalı gişe seyircisiz tek kişilik oyunu//
hani çocukken çelik çomak oynardık senle,
hatırlasana az mı koştuk
o kuru dal peşinde nefes nefese,
çoğunda fırlatan sendin, olanca gücünle vuran,
ebe ise ben, yakalamaya çalıştığı umuda vurulan.
hep daha uzağa atmaya çalışırdık
peşinden koştuğumuz umudu,
unutmuşsun şimdi belli ki bizi
bozmuşsun oyunu kırmışsın düş oyuncağını
eski alışkanlığından mı bu yüreğimize
saplar durursun çelikten çomağını.
bak hala durur izi,
düşler
oyununda
sensizliğinle
tüketme bizi…
oynamaktan yorulunca giderdik,
hani şu söğütlerin altından akan
suyun serinliğine.
şimdi sen bize küstün,
yeşilimizi çaldın, suyumuzu da kuruttup gittin...
söğütlerin başı yere eğik
susuzluğa değil ,kokuna
deryanın
ortasında
susuzluğa
terk etme bizi.
derdim
olsun,
sen
tabibim,
dermanı
olmayan
sancılarınla
tüketme bizi.
“Artık gelmem” demişsin buraya,
bu ömür sensiz geçecekse ben istemem.
garezin ne o suya, o bahçeye bağa,
yüz çevirme,istersen diri diri göm şu toprağa,
düşmana dost deme
onlarla da oynama oyunumuzu
serap sevdalara savrulan
toz toprak tende sensiz etme bizi.
Bulutlara sen layıksın
dala konmaya çalışan bizim de kırma kanadımızı,
doğan
olduk senle,
serçeyle
test etme bizi…
kesmeden kast ayağını öpmek içinse
vur gitsin başımızı,
ağlamadan kast narına su serpmek içinse
al gitsin ,sen ol da olmasın gözüm.
dilim de
olmasın,
sözlerle
tellal etme bizi .
.
5.0
100% (1)