şimdi gece olacaksa yeniden
mum yakmak için geç kalmış olabiliriz
şampanya şişesinde ayrılık kanı
iki türlü de içmek yasak
dudaklar yirmidört komasında
kelime cambazı sayılıp iblis tırnağında
soyunup inci dökebiliriz aniden

bunu da sindirebiliriz; aşk var ederken acıyı...

ya da söylemsiz bırakabiliriz toynak kırpıntıları
ellerimizden serpilirken kanları yüreğimizin
bir berber makasında can verebiliriz
küllerini dökebiliriz duvar yazılarının
hiç ummadığım anda cennet gözlüm
bu mevsimde ne güzel yemek üzüm
ah yoncam, buna da bir mana bulabiliriz

bakkallardan kapanmadan çarpışabiliriz aşka...

uygar tehditler altında da kalabiliriz
doktorculuk oynarsak beyazlar mana bulur
bulmalarında zerre kadar problem yok
bir dostu özlemek kadar ancak yorabilirsin
ayaklarım şahit kalabilir tekrar edilişlerinde
aynı şehirde göz yumabiliriz mutluyuz yalanına

köpeklerin başını okşamak kadar sahidir gece...

bunları anlatmadan yaşama zehrini tadabilirizde
ahmaklar kendine çekerken sevgine ait kaymağı
dermanına bir melek yıkabiliriz tabutlardan
sirenler çalabilir umutların ninni siparişlerinde
biz gagasında öpemesek de aynı kuşu
meşhur bir söze susabiliriz zakkum hasretliklerde

dünya uyumak için geç kalmışken sevgimatiklere...