6
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
2394
Okunma

ve düştü kalesi
aşkın surlarında düşmanla vuruşmayı düşlerken koptu düşü
onu ne kılıç öldürürdü
ne de paslı mızrak
eğer sevdanın sadağından
sevdiğinin yayından çıkmasaydı sırtından yediği ok!
ve ay söndü
silindi halesi
yine de ölmezdi iki yaralayan sözle
parçalayarak sökerken göğsünden kalbini
görmeseydi eğer
bir zamanlar öptüğü hançerdeki eli.
keşke zehirli şarap sunsaydı kirli çanakta
son kez gözlerine bakarak
ve bilerek içerdi kuşkusuz
yine ölürdü;
ama ihanetle yıkılmazdı aşkın kalesi.
deliciğim!
her aşkın bir hikâyesi vardır
birine fıkra olan
diğerine dramdır!
ö.n
5.0
100% (9)