Okuduğunuz
şiir
28.7.2011 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
aklımda kırlangıç sancısı
kanatları dolanınca boynuma kursağında bir lokma umutla uçuverir kırlangıcım gökte göç yoluna düşer düşünde ağlayarak döl tutar minik kalbi; gözünün yaşı kutsal bir tohumdur ne zaman dökse nehir doğurur dağ toprağa değince bir damlası.
aşkın arması vardır şebnemli gözlerinde birinde gelincik diğerinde süsen gizlidir en değerli armağandır bir kez bakması; gece sağanağına benzer bulutlu başından saldığı saçlar kırların alegori’sidir gülümsemesi.
bense evliyasıyım mabetsiz bir sevdanın bu yolun Hallac-ı’yım artık; ister koparsınlar dilimi ellerimi alsınlar kessinler ayaklarımı, ister parçalayarak yaksınlar ruhumu ateş denizinde; yeter ki yâr gözünden doğan bir nehire döksünler küllerimi!
aklıma vurunca kırlangıç sancısı uykumu doğrarım pencereme konan kuşlara kulağıma fısıldayan güvercin ağlatır beni; aldırma göz yası tut sen de dikenleri yalandan olan gülü asla takma yakana!
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Dikenleri yalandan olan gülü asla takma yakana..işte bu benim dizem..gül de diken de gerçek olmalı. şiirlerinizden birini ilk kez okudum ,şiirde aradığım tadı verdi bana.
Sanıyorum bu sayfayı ilk ziyaretim iki yılı aşkındır nasıl farketmediğime yandım.
Şiir ne mübarektir,ne bereketlidir,herkes gayretince birşeyler toplar şairin ektiği bereketli topraktan.
Çok iyi bir şiir yorumcusu değilim ama şiiri iyi hisseden,iyi okuyan yorulmayan tekrar tekrar dönen bir okuyucuyum.
Anladığımı ifade etmekte sıkıntım.Fakat bende oluşturduğu etkiyi ancak yazabilenim.
kanatları dolanınca boynuma kursağında bir lokma umutla uçuverir kırlangıcım gökte göç yoluna düşer düşünde ağlayarak döl tutar minik kalbi; gözünün yaşı kutsal bir tohumdur ne zaman dökse nehir doğurur dağ toprağa değince bir damlası.
Ancak bir şair gözyaşını kutsal bir tohuma benzetir, damladığında bir nehirin dağ doğurabileceğini düşünebilir. İşte bu ince noktada başlar şiir.
Ve dahası
ister parçalayarak yaksınlar ruhumu ateş denizinde; yeter ki yâr gözünden doğan bir nehire döksünler küllerimi!
Yukarıdaki anlamın bu dizelerle bütünleşmesi anlamı nede güzel tamamlamış.
Bu ustaca dökülen mısralara saygımla uzunca bir vakit didikleyip durdum zihnimi.
İnsanlığın varoluşundan bu yana ''yaşanılası'' duygular ama; yaşanmışlığı var mı? bilinmez, bu denli gönül telini titreterek, bizi de alıp erişilmez diyarlara uçurduğuna göre... çok şey anlatsın diye sadece teşekkür ediyorum kısaca.Kocaman yüreğe saygılar.gul60(gülten)
Şiiri yazıp panoya asana kadar ki süreç şaire ait , astıktan sonra ki süreç okuyucuya aittir... Artık şair şiirinden vazgeçmeyi öğrenmeli diye düşünüyorum...Çünkü şair ve okuyucu olmazsa olmaz bir bütündür...Aralarında yıkılmayan bir bağ olmalı... Ömer BEYİN şairliğiyle okuyucusu arasında ki o kuvvetli bağ gibi...
Bazen olur, Şair kaz der okuyucu koz anlar bunda ne okuyucunun, ne de şairin kabahati vardır. Düzyazı olsa anlam metne yazanı tarafından yüklendiği için yanlış anlamak ya da yanlış anlatmak diye bir çıkarımda bulunulabilir. Ancak şiirde anlam okuyucuya bırakılmalıdır. Ve şairin yazdığı kadar okuyucunun da anladığı şiirdir. Eksiklerimiz böyle kabullenilsin ve hoş görülsün isteriz.
Şiir'e gelince...
Bilim adamlarının yollar yapıp tüneller kazarak aşmaya çalıştığı dağlara, şairler çok daha önce kalp gözleri ile nazar etmişler ardında ne var onu düşünmüşler, ardındakileri görmek, ardındaki sevdiklerine kavuşmak için patikalardan tırmanarak hem de her türlü eziyetlere katlanarak geçmişlerdir.Bu şiirde kurmuş bir köprü kendisine...
kanatları dolanınca boynuma kursağında bir lokma umutla uçuverir kırlangıcım gökte göç yoluna düşer düşünde ağlayarak döl tutar minik kalbi; gözünün yaşı kutsal bir tohumdur ne zaman dökse nehir doğurur dağ toprağa değince bir damlası.
Güzel serenat ile başlamış şair şiire...Bir tasvire neleri sığdırmamış ki...Umudu , işkence nöbetlerini, aşkı, bir damla gözyaşı için feda edilecek onca şeyi karalamış mısra mısra...Ve bunu yaparken kullanılan imge ve semboller okuyanı büyüsü altına almaya yetiyor her seferinde... Şair tarzına sıkı sıkı bağlı ve biliyor yakıştığını kendisine...Bir sevgiliyi böylesi gizli bir dille anlatmak her şairin harcı değildir...
Ve ikinci bölüm...
Şiir elbette ki şairin bir akşam vakti camını açtığında penceresi karşısında gördüğü sisli hayale basit bir sarfı nazar ederek acılarından ve sevgilinin güzelliğinden kuru bir bahsedişten ibaret değil. Bulunduğu kabın şeklini alan su gibi söz ve söz öbeklerinden müteşekkil her okuyanda farklı anlamlar çağrıştıracak zenginlikte bir şiir. Kendine özgü benzim ve benzetmeleri ile de okuyanın bir kez daha okumak istediği ve her okuduğunda zihninde farklı resimler canlandırabilecek güçte bir şiir. Ömrünü elbette ki zaman ve okuyucu tayin edecek ancak bir tık lık bilgisayar tuşuyla her şeyin silindiği, göğe yeten gökdelenlerin bir fiske vuruşu ile yıkıldığı bir çağda, bulunabilecek en kalıcı sözcüklerle ustaca yazılmış bir şiir. İnsan ölür, hayvan ölür, ağaç ölür ama sevda ölmez, aşk ölmez.Sevilenin fizik görünüşü aslında yürekte filizlenmiş aşktan ötürüdür...
bense evliyasıyım mabetsiz bir sevdanın bu yolun Hallac-ı’yım artık; ister koparsınlar dilimi ellerimi alsınlar kessinler ayaklarımı, ister parçalayarak yaksınlar ruhumu ateş denizinde; yeter ki yâr gözünden doğan bir nehire döksünler küllerimi
Burası benim en sevdiğim bölüm...Ve şiirin iskeleti, bel kemiği pozisyonunda duruyor... Çünkü şair artık cektiği acıların ıstırabıyla derdini dökmüş dizelere...Haleti ruhiyesinden bahsetmiş... İllede yar olsun cehennemde bile yanmaya razımyım diyor... Aşkın bu derin yansıması dizelere öylesine yansımıs ki okuyucunun hissetmemesi mümkün değil...
"yâr gözünden doğan bir nehire döksünler küllerimi!"
bakir imgeler ve ne güzel şiir tebriklerim hayata kattığınız sevgi yürekli eşsiz cümle güzelliklere iyi ki varsınız ÖmerNazmi dost..:) sevgim saygım selamlarımla..
şiirdeki içtenliği seviyorum ve kalemdeki zafifliği bir şiirin içine girip uzun bir yolculuk yaptığım zaman geri döndüğümde ruhum gençleşiyorsa buna iyi şairlere borçluyum sevgiler saygılar şair...
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.