0
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
2123
Okunma

Şifacı sandı avcıyı
açtı yarasını gösterdi av
sıcak kucağa umutla koyarken buzdan başını
şah damarını öpüyor pusudan çıkan bıçak.
Bugünde değil artık,
vakti göstermiyor yâr yadigârı
ya ileri gidiyor
ya geri kalıyor şaşkın akrep
bozulmuş saat;
sallanıyor zamanın salıncağında
kolları açık
kolları aç,
başındaki ayazla uğruyor düne
körlediği günlere dönüyor
gülümsetiyor onu vadideki kızıl tay,
ömür kadranında seyrediyor yarınları
bir yılkı atı koşuyor uçuruma doğru
hem yaralı
hem yalnız,
baktıkça ağlatıyor onu
kanlı yapıncaklı tutsak!
Ve şah damarını zamansız kesiyor bıçak!
ö.n