26
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
1943
Okunma

Gün düşüyor ellerimden
Güneşin intihar vaktidir şimdi
Ucu yanık anılar kurban veriyorum
Azgın dalgalara
Kasıklarımdan düşen ayrılık
Sızlatıyor ince ince göğsümü
Bir temmuz sıcağına dökülür birazdan çocuk yüzüm
Takılır dudağımda kalan yarım gülüşe
Mezarımda kalan solgun bir gül gibi sende mi soluyorsun
Her gece yastığımın ucuna gelip oturan hayalin
Rüyalarımın esir kervanlarını yağmalıyor
Çatlak dudaklarıma hıçkırıklar koyan sen değil misin söyle
Kederimi benden çalıp niye baştan çiziyorsun
Söylesene bu suskunluk kimin
Ne hakkın var yüreğimde oturmaya
Kimsin sen
Ruhumu sallayan duvaksız gelin
Ölümle sözlü nefesim
Yüreğimden şehirler göçer
Bir kadın ağlar gövdemde
Bir şehirde boğulur tüm bildiklerim
Sürgüne yollanırken içinde patlayan ağıtlar
Yüreğinden geçen sonbahardan kalan kırıklar
Kaç gece hıçkırdı dudaklarında hüzün
Sırf sen üşüme diye açmıyorum artık kirpiklerimi
Ellerimde sen çiz yollarını
Ceplerimde topladığım gümüş yıldızların ışığı
Unut artık çek yüzümden bıçak kesiği gözlerini
Kaç devrim yaptı bu yürek
Kaç kez asıldım lanet ettiğin s/özlerinden
Azgın dalgalara verdiğim gece düşü
Elleri şıra köpüklü bağbozumum
Kadınsı gülüşlerinde huzur bulduğum
Aya sakladığım yakamoz saçlı kadın
Yollarına serdiğim gökkuşağı sende
Bende kalan karanlığın tortuları
Her akşam kilometrelerce dalar gözlerim
Çapraşık kelimelerin ucunda rüzgârsın sen
Karanlıkta tuttuğum el kadar ürkek
Amansız dileklerimin hancısı
Bir mum ışığında düşürüyorum fitili ayaklarının dibine
Ellerimde sorgulardan tutuksuz kurtulmuş tek kelime
Azat et beni düşür adımı sevdanın kütüğünden
Umudumdaki tek çaresin desem
Tutar mısın yeniden yüreğimin kelepçelerinden
5.0
100% (29)