VI.bölüm

Deniz gözlerimden uzaktı > Bu dört dize yetti bana. Yenilik adına.
Eftelya
Mührü kırılmıştı
Hüzzam makamında

(Çarpıyor dalgaların
Rüzgar esiyor
Asi bir sesin haykırışı
Renklere bölünmüş banklar
Köşe başı unutulmuş "aşk "
Eftelya
Asil duruşlu kız
Bana bir dua öğret
Çatlak dudaklarımdan sızsın hayat
Anlamını yitirsin bütün her şey
Sadece " Sen " ve " Ben ")
**
Bu bölümde de ilk dört dize özgün ve yeni. Gerisi, söylenmişlerin tekrarı. Okuru sarsacak bir yer yok.
O nedenle ilk dört dizeyi alırdım şiire katmak için.
Şiirde yoğunlaşma adına...
*******
VII bölüm

Kekremsi bir gülümseme bırak dudaklarımda > ilk iki dize iyice.
Güneşini süreyim gözlerime

(Cehennem kapılarını kapatsın)*
Göz perdelerini aç
Eftelya
Yağmur yağsın
Göğsü açık sol penceremize
Mor menevşelerden taç yapayım saçlarına
Yıldız düşsün gözlerine
Eftelya
(Benimle ölür müsün acaba)*
**
Bu bölümde de
cehennem kapılarını kapatsın
benimle ölür müsün acaba

benzeri arabesk/alaturka kokan söyleyişlerden uzak durmalı şair.
*
"göz perdelerini aç / yağmur yağsın"

yukarıda da benzeri bir ifade "kapat gözkapaklarını yağmur yağsın şehre" vardı.
****
.......
"yıldız düşsün gözlerine"

Bu dize de aklıma hemen 80'li yıllardan yadigâr bir dizeyi düşürdü:
"Saçlarına yıldız düşmüş / ağlama anne"
Nevzat Çelik'in unutulmaz şiiri. (Sonradan şarkılaşan, A.Kaya) /Galiba, Müebbet Türküsü'ndeydi/
İmgeye/buluşa çalışırken, çok bilindik dizelerden uzak durmalı.
*
VIII.bölüm
(Eftelya)

Kurşuni renkler yansıyor yakamozlardan
Deniz fenerinde aşk bestele
Seslendir bizi eftelya
Çığlıklarında canlansın dalgalar
Aşk’a gülümse
Yanaklarının çukurluklarına düşeyim

(Tüm maviler senin olsun > bu bölüm çıkmalı (üç dize)
Eftelya
Ben yüreğinde öleyim) > arabesk bir söylem!
**

deniz fenerinde (aşk bestele)

aşk'a gülümse
*
aşka gülümse* kalabilir ama üstteki "aşk bestele" yerine daha farklı bir şey gelmeli.
Belki "sonsuzluğu bestele" ya da benzeri bir şey. "aşk"sız.

"yanaklarının çukurluklarına düşeyim" hoş. Orada bitmeli bölüm, bence.
**
son bölüm:


"Eftelya
Yitirilmiş sevda yüzüm"

Bitiş iyi. Elbette yukarıdaki sekiz-on Eftelya'nın çıkmasıyla birlikte.
Ve şiir, fazlalıklarından arınırsa, yarı yarıya azalmış olur. Çok daha yoğun ve özgün bir biçimle.
*
Sevgili Şair,

Yazdıklarım, şiirin uçsuz bucaksız öznelliğinde elbette "bence"dir. Görecedir ama bu demek değil ki
şiirlerin altına her gün bıkıp usanmadan düşürülen içi boş, yaldızlı "çok güzeldi, nefisti, süper ötesiydi..." gibi
akıllara ziyan klişelerden daha az kıymetli.

80'li yıllardan bize andaç, Veysel Öngören sözüyle selamlamak isterim sizi:

"Her şair, şiiri eleştirerek şair olur."

Masamızdan eksik etmeyelim bu uyarıyı.

*
Şiirin Kardeşliğiyle,

Emeğin Güzelliğiyle,

III.bölüm:
(Ne zaman aklıma sen gelsen > (Buna benzer ifadeler çokça söylendi)
Düş kırıklıklarıma bir dipnot düşüyorum
Senden sonra hiç ağlamadım
Hiç ağlamadım
Eftelya)

İçinde düşlerimin olduğu > Bölüm, buradan başlamalı. Ayraç içindeki üst bölüm çıkmalı, bence)
Mavi bir deniz seç o taraftan
Bu tarafta rengini kaybetti
Senden sonra denizler
Sensizliğin düş kırıklıklarında kaldım
Kırık dökük aynaların
Çatlak seslerinden sızdım

(Bu gece bana bir masal anlat > çıkmalı
Eftelya)
**
Burası için öneri: "Çatlak seslerinden sızdım masalına"
*
Şair, "bu gece bana bir masal anlat" veya "bana bir türkü söyle"... gibi kalıp sözlerden/seslenişlerden kaçmalı.
***

IV.bölüm
(İçinde benim olmadığım > bu üçlü, olmasa da olur.
Düşür beni de kollarına
Sar sarmala)

Götür beni de bu ağır gelen hayattan > bölüm, buradan başlasa..
Kapat göz kapaklarını yağmur yağsın şehre
Hadi tut ellerimden
(Tut ...) > fazla
Götür beni de çocukluğuma > beni (de) > "de" olmasa daha iyi. yukarıda da var:'götür beni de'
Bana bir pamuk şeker alır mısın
Eftelya
İçinde düşlerimin olduğu
**

V.bölüm


Ne zaman gözlerim aşka dönse
Sen geliyordun aklıma
Susuyordum...
Suskunlukta arıyordum kendimi
Eftelya
Kabuslarım yaklaşıyordu usul usul
Ayaklarımın altında ölen küflü düşlerim
Eksiliyordum...
Eftelya
Birer birer düşerken ellerimden sen
Susmak kalıyordu mührü vurulmuş
Yalnızlığımıza
Susmak kalıyordu sana , bana
*
Bu bölüm zayıf kalmış. Yeni bir hava, taze bir söyleyiş, imge/buluş yok gibi.
Sadece "küflü düşler" biraz da "mühür vurulmuş yalnızlık"
Bu ikisi de kurtarmaya yetmiyor bölümü. Olmasa bu bölüm, şiir bir şey yitirmez.
(Susmak.. ve kâbuslar görmek... defalarca yinelenmiş, temcit pilavı olmuş ifadeler.
Kâbus'u sezdirmek... ama o sözcüğü kullanmadan. Yeni imgelerle, metaforla, çağrışımlarla...

sevgim saygım tebriklerim günün şiirine çok değerli şairine..:)

Şiire dair teknik bazı öneriler/eleştiriler:
I.bölüm

Denize uzak kentlerden
Ölümün kıyıya vuran gözlerinden yazıyorum

(Sana Eftelya)

Vapurlar kalkıyordu ömrümden
Rüzgar çarpıyordu yüzüme
Her çarpıntıda sol yanım lâl
(Adına benzetmeler üretiyordum)
Güvercin kanatlarından kırık gökkuşakları
Dökülüyordu saçlarına
(Eftelya
Suskundu)
Duvarlar rengini kaybetmiş yüzlere çıkıyordu
Bir sandalye ayağında kırık harf yumakları
(Seni bana , beni sana
Mesken tutmuş)
**
Sevgili Şair,

Derler ki "şiir anlatmaz, sezdirir." Doğrudur da. O nedenle de şiirde eylem(fiil)i kullanırken de dikkatli olmalı şair.
"Eksiltmeli" bir söylem. Az fiil. Fiilin sürekli dize sonlarına gelmesi de, şiiri düzyazıya yaslar.
Örneğin ilk bölümde peş peşe gelen ( kalkıyordu / çarpıyordu / dökülüyordu / çıkıyordu )
arada (üretiyordum) ..gibi fiiller, biraz sıkıntı yaratmış. Bu denli yoğun anlatım...
Ben, ilk bölümde "Eftelya"lı dizeleri çıkarırdım. Zaten başlıkta da var.
Girişte ilk iki dizeden sonra boşluk olsa, daha güçlü olurdu.
Ayraç içine aldığım dizeler, bence çıkarılmalı şiirden.

*Bir sandalye ayağında kırık harf yumakları > Bu dize, harika!
Tıpkı "ölümün kıyıya vuran gözleri" gibi. Ve de "güvercin kanatlarındaki kırık gökkuşakları"
İşte bu üç dize, ilk bölüm için yeterli. Bunların mayaladığı bir kurgu.
*
ıı.bölüm

(Bir nefes kadar tutkundum sana > /daha önce söylenmiş bir söz /eskitilmiş //
Gözlerimin siyahlıklarında
Cennetler yakıyordum
Eftelya)

Boğazımda düğümlenen cümleler > bölüm, buradan başlamalı.
Düş kertmesi hüzünlerin
Yüz görümlüğü oluyordu ("oluyordu" fiili olmadan; 'düş kertmesi hüzünlerin yüzgörümlüğü' gibi bir şey belki)
En koyusundan
Mavi acılar tutuyordum

(Sen dudaklarımda geç kaldığım dua oluyordun
Eftelya)

Her seferinde koşuyordum
Yeşili olmayan sokaklara
Kabuğu bol yaralarımı açıyordum
Kanaması sen olsun diye
Eftelya
**
Bu bölümde de ayraç içine aldığım dizelerin, şiire pek katkısı yok yenilik adına, çıkabilir. Bir de mutlaka "eksiltmeli" bir eylem(fiil) kurgusuyla düşünülmeli şiir.
Şiirde yer yer eksik bir biçem, örtük bir söylem olmalı. Okura "acabalar" bırakmalı şair.
Örneğin ilk bölümde "Eftelya / Suskundu" demişsiniz;
Suskun olup olmadığını, bırakın okur düşünsün / düşlesin... Bunca tarif...
Gerekli mi? Şiire katkısı...
**

"Şiir, kata kata değil, ata ata yazılır."
-B. Necatigil-

**
Behçet Hoca'nın bu işaretfişeği sözünü, keşke her şiir yazan, belleğinde hep tutsa. Şiirin, her şeyden önce bir sözcük ekonomisi olduğunu; anlatmaktan çok sezdirmek olduğunu ve en önemlisi de "yeni şeyler" söylemek olduğunu...
Sanırım, hiç yazmadıysam otuz kez yazmışımdır bu konuyu: TEKRAR'dan kaçınmak. Sözcük yinelemesi...
Ülkemizde 90'lı yıllarda neredeyse %100'lere yaklaşan bir enflasyon vardı. Çok şükür, şimdi düştü ama bu şiirde olduğu gibi
örneğin bir "eftelya enflasyonu" yaratılmış. Tam 13 kez Eftelya tekrarlanmış!
Bu da Şiire, bir büyü katacağı yerde, şiiri zayıflatmış. Gelelim diğer sözcük tekrarlarına:
göz: 6
aşk: 4
deniz: 4
ölmek : 4
düş : 3
yüz : 3
mühür: 2
dua : 2
....gibi

Modern Şiir'de olabildiğince bir sözcüğü bir kez kullanmakta yarar var. (İşlevi olan -vurgular vs- tekrarlar dışında)
Sözcük dağarcığınızı zengin kılmakta, hatta yeni sözcükler üretmekte... (Yerel sözcükler vs)
*
Şiir çok uzayınca, onu bir disiplin altına almak güçleşiyor. Şiirin girişinde ya da ortasında söylediğiniz ifadenin benzerini ya da tekrarını sonlara doğru da yapmış oluyorsunuz.
Hem sözcük bağlamında hem de dize bağlamındaki tekrarlar, şiiri yoran (dolayısıyla okuru da) tökezleten öğeler haline gelebiliyor kolaylıkla.
*
Mavi_dans Arkadaşımızın da belirttiği gibi yazım yanlışları çoğalıyor. Örneğin:
Düşür( benide) kollarına
Sar sarmala
Götür (benide) bu ağır gelen hayattan"
--
beni de / beni de > (de)ler ayrı yazılmalı. (bile/dahi anlamında)
*

Bu arada neredeyse kimsenin eleştiriyi önemsemediği (hatta şiir sahibinin eleştiriye teşekkür etmesine karşın, diğer yorumcunun "niye eleştiriyorsun?" diyerek, kraldan çok kralcı olduğu bir sitede, suya yazı yazmakla eşdeğer bir çabayı, inatla sürdürdüğü için çok teşekkür ederim Mavi_dans Dostumuza...
Belki bir yerlerde bir denizyıldızı öyküsü...
*
Şiire biraz daha dokunmak için,
izin isterim.

Uzun şiirler beni sıkar ama nedense bu şiirin içindeki ses sonuna kadar okutturdu. Ve elbette İlham veren bir şiirdi. Tebrik ederim.

Uzun uzun dizeler
ama okumasıda çok güzel
içten yazılmış, güne düşen şiiri ve şairini tebrik ediyorum...

(!)

şiir'in dili çok zayıf
başlığı neredeyse şiir'in özeti olmuş
(iyi şiirlerin başlıkları, okuru içine çeker, gizemi şiir'in içeriğinde saklıdır)

(!)

lâl * da şapkalı harf kullanmışsın çok iyi
rüzgar da neden yok? rüzgâr olmalıydı.

(!)

''Ayaklarımın altında ölen küflü düşlerim
Eksiliyordum...''

-üç nokta bitişik doğru

fakat;

''Hadi tut ellerimden
Tut ...''

burada üç nokta neden ayrık!

(!)

''Susmak kalıyordu sana , bana''
hiç bir yazın türünde virgüllerden sonra boşluk konulmaz.

(!)

eftelya
çok sıradan
dillere pelesenk olan bir şarkıyı anımsatıyor.
o şarkıda bile bile bu kadar çok ''eftelya'' sözcüğü geçmiyor.
çok boğulmuş dizeler, sıkışmış, eğretilemesini düşürmüş

(!)

Eftelya Suskundu ?
Suskundu. Eftelya

ara ara anlatı bozuklukları yapılmış.

gibi hatalar
güne gelen bir şiir'in okunurluğunu düşürmüş.

*
şiir'in müziği/armonisi iyi
içsel bir tema fakat ivedi ve emek verilmeden paylaşılmış.
dem eksik.

tşk.


mavi_dans tarafından 7/1/2011 5:50:24 PM zamanında düzenlenmiştir.

nar-i cicek e katiliyorum
Eftelya kelimesini iki-üc dizede bir vurgulamak sıkıntı veriyor bir sure sonra, hele de siir bu kadar uzun olunca

güzeldi şiir.

çok güzeldi
tebrikler şair
.

eftelya,kırılan yerde.
kutlarım
namık cem

Dün fazlaca okuduğum şiirler arasındaydı sizinki de.
'Şiir'iniz hakkındaki beğenimi ve kanaatimi yorumumda zaten söylemiştim.
Bugünse günde görmek, yeniden okumak ne güzel, çok hoş. Yakışmış, yaraşmış yerine.
Tebrik ederim.

Daim olsun yüreğiniz/kaleminiz Şair.
Saygımla...

Yoğunluğunu çarpa çarpa hissettiren oldukça güzel bir çalışma...Yerine yakışan şiir diye buna denir.Tebrik ediyor,selamlıyorum.

okunası bir duygu şiiri ve bir o kadar güzel..tebrikler...

Eftelya

keske bir/az kullanilsa idi siirde diyorum ama
Siir " hayir b/öyle daha iyi" diyor bana.

Güzeldi okumak,

hele o pamuk sekeri yok mu... !

Tebrikler

güzel şiirinizi kutlarım saygılar

Şiir müthiş olmuş üstadımm,emeğinize sağlık saygılar...

Uzun lakin okunmaya değer bir 'Şiir'di.
Buram buram yürek, duygu, içtenlik kokuyordu her bir satır.

Saygımla...