Bir eski İstanbul rüyası yudum yudum avuçlarımda
Yeşile bulanan gözlerimin sancılı bir bakışı
Haziran terleyişleri
Şehr-i güzin Bursa da


Kar çiçekleri göç etmiş iken başka diyarlara
Ünsüz bir acıma dokunur yüreğime
Gözyaşları düşer gri bulutlardan
Erguvan kokusunda Cennet Baki…
Elemli yanını arka cebine koyup
Dizlerini kanatan çocuklar gibi
Balkonlardan çağrılan akşam vakitleri
Başkadır lâyezâl bu şehirde
Tavaf-ı yeisimin en caiz yerinde


Aynı masalın illetsi damarına teyakkuzlarda
Frengi acısında uçan kelebek sevincini
Nihavent makamında hapsedip atiye
En sahih umut parçasını yamayıp ipliğinde
Soyulur ipekböceği kırkikindi yağmurlarında
Ser hoştur hülyasında, tomurcuğu bir başka
Avuntu denilen veresiye defteri kâtibinde
Ova uzar parmak uçlarımdan damar damar
Yakılası gözleri yaşlarına susamış
Tövbeler de pir-i hilkat olan İstanbul seyrinde


Kördüğüm hüzün bahçelerinde ekşi erikler
Anımsar gibiyim, İznik gölü civarında tulumba
Etine dolgun kirazları yeme sevinçlerinde çocukluk
Susar susayışlarında; üst baş sırılsıklam
Hiç bu kadar zor olur mu derken hayata
Üstü üstüne gelen dertleri bekleyişlerde
Eylül dokunurcasına yumuşayan Temmuz güneşleri
Ve İstanbul geri planda, varılacak bir sevgili…


Andre Gide dolaşırken mermer sütununda yeşili
Camisinde zekâsını bulur faaliyet-i rububiyeti
Bahçesinde her milletten bir insanda huşu nimeti
Rikkatli bir gündelik doğarken saniye bağlarında
Tablasında gülü zakkum eyleyen bir kabz halinde
Medeniyet üflenir ruhuma her bir yandan
Tüm umutsuzlara verebilecek bir ümit doğar
Bir ümit ve şecaat ile kanaat getirir kuşlar halime
Başka bir yerde anarken bab-ı esrarı defalarca
İlişilecek kıymetli olur buradaki kaldırım taşları


Gülen gözler ile İstanbul dağlar ardında
Önümde nöbet tutarken Bizanslı taşlar
Osmangazi’nin elini öperim tüm günahlarımla
Bulutların semada raksı canlanır o an
Tefekkürün en vuzuh şeması olur tecelli
Beş şehirde, beş idamlık sanat olur tefekkürüm
En sahih tahayyülüne adım basarken ellerim


Çürümüş içimde iman tahtam
Tak diye seslerinde Mollaarap evleri
Meskeni kalmamış şimşeklere gebedir sözlerim
Ellerinden öperken kilitsiz mazimi
En vefalı sevgiliye göç olur 7 adımlık şiirim


Burada başka bir zaman olur
An…
Bilir velhasıl kelam şimdi bana inanan!