1
Yorum
0
Beğeni
4,0
Puan
1584
Okunma

Selam toprağa, yada evde, geceleyin
Ya da uzakta bir yerde, neresi olursa yerin,
havlarken köpekler,yalarken kendi göz yaşını
yada soluğun duyduğum yerin
Her kazdıkça geceyi şafağı bulmak için
içi kor ateşte yanıyor için için
Zifiri kör karanlık güneşini saklıyor
Bir gardiyan misali gündüzü yasaklıyor
Umudumda gözyaşı, ruhumda onmaz ara
sarmasık kadar uzağım körpe sabahlara
Düşlerim yalınayak, yüzümde ay sönüyor
Dünya bir martı gibi başucumda dönüyor
Kelebekler sende
Hüzünler demleniyor kısık mum alevinde
Gülüşün nemleniyor evimde
Gökyüzü feryadının ayazında üşüyor
Yıldızlar koşup koşup kirpiğinden düşüyor
Sandallar terk ediyor sevda denizlerini
Kuytularda bırakıp en saklı gizlerini
Mevsimler buruk şimdi, pus tuttu gönül dağın
Yalnızlığın koynunda asırlardır tutsağım
İçimdeki çocuğu artık avutmuyorum
Saçını okşamıyor elini tutmuyorum
Ağladıkça ağlasın, kanadıkça kanasın
Bırakıp gitmeseydin, sen ki şiir anasın
Duvarda bir resmin var bu sırdan tek yadigâr
Dudağın gül bahçesi, saçların hırçın rüzgâr
Bana bakıyor sanki o manalı gözlerin
Bakışın kahrın kadar, hüsranın kadar derin
yokluğun perişanlık
Mutsuzluğun ebedi, tebessüm gözlü yar
Ne gündüzden haber var, ne güneşten merhaba
Ekin doğruyorum ekin
inadına harmanın
Odun taşıdığın akşamlar gözümde tütüyor
Yaşın yetmiş altı olsun
Hele dur
Daha dur
Geçiyorum yollarında kirazlar
ilkbahar gözlü yollar
Nikahsız cemreler
Hele dur gelin ol hele dur
Babam kızacak mezarında görürsün
Kurtuluş savaşında şehit olmus.. hee!!!
Bir yitik eşrafın amcalar
Hele dur ağlama dur
Baksana şimdi yeşil gölgeye
Odun taşırlar kelebekler tarlaya
Ekin ekilmiş ana
Hele bi dur gitme dur
Yastığımın altında kirazlar
Gonca güze koşulmus yar !
Toprak dur !
Hele yırtılmadan dur
Ekin ekiyorum ekin
Ellerinde tırpanlar
Ekilmiş ne varsa yerin
altında hoş geldin var
Hele dur
Bir akşam vakti
Gıpraşmadan sakin ol
Bir güz akşamıydı
Seversin sen karanlığı
Akşam akşam namazlığı
Kekliğin telindeki sabah aydınlığı
Al yazmalım hele dur!
Kıranmı girdi soyuna
Bi dur!
Ana bu meşe agaçları ki sırtında taşıdığın beni
Kuru ile yaşta yanmasın hele dur
Öleceksen memleketimin bütün hasretlerinde
Rüzgara karşı yaşayan kadın
Yetişecek kalabalıklar kırmızı elma
Cebimde ellerini öpmüş eller
Yigidin arkası yokuş olmaz derdin
Önümü gösteren kiblegâh
Gitme dur!
5.0
50% (1)
3.0
50% (1)