0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1051
Okunma

Artık gelmesen de olur.
Zaten,
ne avuç içlerine ismimi çizdin.
Ne de varoşlarımı kundaklamaktan vazgeçtin...
/
Sormadın biliyorum,
sormazsın da...
Ama içimden sana uzun uzun anlatmak geliyor!
Ondan anlatıyorum...
...
Mevsim neyin zamanı bilmiyorum
Bazen ağlıyor, bazen gülüyorum...
İçimde mızraklı elçilerimle ismini dilimliyorum.
Bütün şehirden rica ediyorum,
seni bana kötü anlattırıyorum...
Sabahları sigara dumanıyla,
tıkadığın kalp damarlarımı temizliyorum.
Sonra kırık kanatlarımı yamalama telaşıyla
meleklerin ibadetini bozuyorum.
Yardım diliyorum!
Bana,
"Sen ilk önce gölgeni bul,
sonra tedavin seni bulur" diyorlar.
"Ben gölgeme el salladım" diyorum.
Anlamıyorlar...
/
Zor,
diyorum eşe dosta.
Bundan sonra,
yani ondan sonra,
kanatlarıma oturup, uçmamı engelleyen günahlarla yaşamam zor.
(Herkes yine aval aval suratıma bakıyor)
Hüseyin Özkaymak