2
Yorum
0
Beğeni
4,5
Puan
1311
Okunma

Oy felek
yerin böğründe bilek
Paslanmaz yoksul yürek
Senin kurşun yanın nerden bilecek
Yokluk bir suçtur
Ve insanlar arasında
Namus karşılığında paylaşılır
önce gözlerin battı geceye
sonra sabahlar kana bulandı
özlerken ölmüşüm, unutmaktı intikamım
ellerimdeki yokluğa anlam veriyor kalemin
Şimdi her gece bir tren kalkıyor sana
Dağ göğsünde bir kaya deliğinde suskun
Güneşte ışıyan bir kum tanesi
Belki bir nehir damlası
Silinebilir kuraklığın yazgısı
günlerde baskı hatası var
Ömrümde vefa
Zafer gecelerinde tan yeri kadar
Bir saltanatım var
bu evler beni basıyor
çok hüzünlü bir şarkıya benziyor odalar
duvarlar kendi aralarında dedikodu yapıyor
lamba kapı aralığında kırılmış
çatıda bir katrei yangın damlalar
üç saniye
ve tanımlar değişir
göz göze geldikten sonra
denize mavi der misin bir daha?
saat ne kadar geç olmuş değil mi
istersen sabaha da kal
kahvaltı için hiçbir şey yoksa bile
istersen öğleye de kal
akşama kadar buluruz bir şeyler
istersen geceye de kal, gitme
tükenene dek var vakit, seviş benimle
meşaleler ısıtır o soğuk havayı
oysa köprüden geçerken aklımdaydı
kazandık derken küme düştügümüz maçları
beyaz düğündü ya da ilk aşk, siyah saçların ya da ben
bunun gibi belirsiz orta şut karışımı hediyen
el ele tutuşmuş siyahla beyaz, biri neşeli biri hayalci
aslında okumuştuk gözlerinde silinen düşünceyi
maviyi hatırlamak kanattı kıyıları
hem de denizin o en gri zamanı
insanlar bağırış çağırış!
ve sebebi yine sensin
beyaz papatyalar var camda
ve senin adın yazıyordu ana okulunda
çocukların anlamadı tabelaya neden baktığımı
yol üstünde bir lokanta
senin adın yazıyordu camında
niye dedim ne gerek vardı
ya yemekleri cok acıdır ya da umutsuz tatlıları
geceden sonra bir şey kalmadı
iki adım yolda daha ne vardı
Hayat bir kızıl meydan
bir yangın tenhalığındaki yerin
uçurumundan usulca geçerken ay
dogum günüm kutlu olsun içiyor ömrümü yıllar
5.0
50% (1)
4.0
50% (1)