7
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1745
Okunma
serin sulara dalmışken hayat
ürkek fidanlar boy verir üşüyen ellerimizde
alnımızda yarışa durmuş ter damlacıkları
içimizde sessizliğin o devasa gürültüsü,
usul usul akşama döneriz
yokluğuna kuvvet..
kar yağar
ateş yanar
yanar gökyüzü
tutuştukça içimizde ıtır kokusu
uzak ezgiler toplarız
gülüşüne kuvvet
akşam, tuhaf bir dilenci duruşu..
kısa dakikaların heybetinde ufalanırken hayat
üç hasret giyinir sokağımız
başımızda sevda ağrısı
peşimizde yangın ertesi
küllerden
geçip gideriz cesur sözcüklerden
unutulmaya kuvvet..
o vakit
çocuk düşer
top patlar
patladıkça havai fişekler
nihavent nağmelerine koşarız
“gözlerim kapansa da yıldızların altında..”
şikayetsizdir yalnızlığımız…
gemiler yanmaz sadece demir alır
oysa deniz, kumların savruluşuna sarılır
el ayak çekilirken
bir damla hüzündür şiir,
ilişir geceye ve susar
göğsümüzde esrik bir telaş..!
sonra
dağılır insanlar,
fabrikaların asimetrik dumanında..
gri’de vurgun yemişken zaman
rüzgarlar süzülür
aksak taylarımızın yelesinden içeri içeri
ve s/öz kanar
hiç yazılmadığı kadar..!
5.0
100% (13)